SEDA GÖK
İtalyan Cementir Holding’in 2001 yılında Çimentaş Grubu’nu satın alarak Türkiye pazarına girmesinin ardından, 2009 yılında da yenilenebilir enerji ve atık yönetimi alanlarında faaliyet gösteren Recydia’yı kurmasıyla beraber, atık sektörüne iddialı bir giriş gerçekleştiren Recydia A.Ş.’nin yatırımları bununla sınırlı kalmadı. Ana şirket Recydia’ya bağlı, endüstriyel atık yönetimi yapan Süreko ve evsel atık yönetimi yapan Hereko firmalarının yanı sıra en son olarak da Temmuz 2012’de 8,5 milyon Sterlin’e satın alınan İngiltere’nin köklü atık yönetimi firması Neales de Recydia’ya dahil edildi. Yeni yatırımlarıyla her geçen gün biraz daha büyüyen Recydia A.Ş.’nin Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Galip Tekiner ile kuruluşlarından bu yana neler yaptıklarını, geçtiğimiz yılı ve gelecek hedeflerini konuştuk. Tekiner, “Sektörde bilinçsiz yatırımcılar tarafından “çöpte altın” var diye tanımlar getirilmektedir. Biz çok aradık ama atıkta maalesef ALTIN yok, atıkta üretilebilecek DEĞER var. Bu da doğru yatırım ve doğru teşvik mekanizmaları ile kazandırılabilir. Bunu da yukarıda belirttiğimiz gibi doğru teknolojiler ve yeni Atık Yönetim Stratejisi ile yapılabilecektir” diyor.
- 2013 yılı firmanız açısından nasıl geçti? Yıl sonu satış vs. hedeflerinizi yakaladınız mı? Herhangi bir yatırım yaptınız mı?
2013 yılı Recydia Grubu için geçmiş yıllarda olduğu gibi yeni yatırımların, devreye almaların yoğun olduğu bir yıl oldu. Belediye atıkları ve Endüstriyel atıklar alanında büyümekte olan grubumuzun yatırımları hızla devam etmektedir. Bunlardan bir tanesi Recydia bünyesinde bulunan Hereko yatırımlarımızı tamamlayarak Avrupanın en büyük Evsel Atık Mekanik Biyolojik İşlem ve Geri Kazanım tesisini devreye aldık. Endüstriyel atıklar ile ilgili olan Süreko firmamızda ise 1. Sınıf Düzenli Depolama yatırımlarımızı tamamladık. Bir diğer yatırımımız endüstriyel ölçekte bir ArGe niteliğini taşıyan atıktan enerji yatırımı olup çalışmalarımız devam etmektedir. Diğer yandan 2013 yönetmelik değişiklik beklentilerinin de yüksek olduğu bir yıl oldu.
- 2014 yılı için yeni yatırım planlarınız var mı? Var ise, yatırımın içeriği ve maliyetiyle ilgili bilgileri bizimle paylaşır mısınız?
2014 yılında firmalarımızda devam edenlerin tamamlanması ve iyileştirme yatırımlarına yer vermek üzere planlarımızı yaptık. 2014 yılı içinde Recydia Grubu olarak her iki operasyon şirketimiz olan Hereko ve Süreko için toplam 6,5 milyon Euro luk bir yatırım planlamış bulunmaktayız.
Sektör açısından yeni yatırımları analiz ediyoruz. Ancak özellikle mevzuat alt yapısının daha da netlik kazanması, atık yönetim faaliyetlerinin finansal sürdürülebilirliğinin sağlanması için gerekli mekanizmaların oluşturulması çok önem arz etmektedir.
Sektörün “hurdacılık” anlayışından “atık yönetimi” disiplinine dönüşümü çok yavaş ilerlemektedir. Teknoloji, Mevzuat ve Finansal başlıkların uyum içinde gelişimini sağlamamız gerekmektedir. Bu açılardan 2014 yılının daha verimli geçmesini diliyoruz.
Birçok konuda Teknoloji ve Pazar araştırma ve yeni yatırım arayışlarımız bir yandan devam etmektedir. Bu nedenle de yıl içinde büyümeye yönelik sürpriz yatırımlar yapabiliriz. Sektör açısından ancak yerel seçimler sonrasında yeni projeler gündeme gelebilecektir.
- 2014 yılı üretim, satış hedefleriniz nelerdir?
2014 yılında da daha önceki yıllarda olduğu gibi satış hedeflerimizi Pazar payımızı attıracak şekilde büyütmeyi hedefliyoruz. Hereko da evsel atıklarda geri kazanım oranlarımızı arttırmak ve Pazar gelişimini gerçekleştirmek temel hedeflerimizden, Süreko da ise; satış ağımızı biraz daha artırarak Pazar payımızı artırmak istiyoruz. Süreko markasının temsil ettiği güvenilir ve entegre atık yönetimi her geçen gün yeni müşterilere ulamaya devam etmektedir. Bu yıl ki hedefimiz hizmet kalitemizi daha da artırarak Pazar payını artırmaktır.
- Sizce sektörünüzün en önemli sorunları neler ve siz ne tür çözümler öneriyorsunuz?
Mevzuatların son yıllardaki gelişmelere cevap verememesi sektörün gelişimini destekleyememiştir. Denetim ve kontrol mekanizmalarının da giderek iyileşmesine ve mesafe alınmasına rağmen, hala bölgesel ve sektörel olarak farklılık arz etmektedir. Türkiye’de beyan edilen atık oranı her sene % 20-25 oranında artmakla beraber beyan edilmeyen ve muhtemelen de uygun bir şekilde bertaraf edilemeyen binlerce ton atık bulunmaktadır Evsel atıkların yönetiminde düzeni depolama sahaları kurulmuş ancak işletmeleri ve idamelerinde sorunlar bulunmaktadır. Maddesel geri kazanımda ise hala iyi örneklere ihtiyaç duyulmaktadır.
Sektörde bilinçsiz yatırımcılar tarafından “çöpte altın” var diye tanımlar getirilmektedir. Biz çok aradık ama atıkta maalesef ALTIN yok, Atıkta üretilebilecek DEĞER var. Bu da doğru yatırım ve doğru teşvik mekanizmaları ile kazandırılabilir. Bunu da yukarıda belirttiğimiz gibi doğru teknolojiler ve yeni Atık Yönetim Stratejisi ile yapılabilecektir.