SEDA GÖK-ANKARA
Kompozit içeriğini incelediğimizde malzeme ortam koşullarına dayanıklı, esnek ama yeterli mekanik dayanıma sahip olmayan plastik ve polyester matriks reçineyle yüksek mekanik dayanımlı takviye edici cam, karbon veya aramid elyafının bir araya getirilmesiyle elde edilen üstün nitelikli bir mühendislik malzemesi olarak özetleyebiliriz.
Dünya genelinde 1946’dan sonra ticari boyuta ulaşan, ilk uygulamalardan bu yana hem takviye malzemelerinde hem de matriks malzemelerde birçok yeniliklere gidilerek yeni kombinasyonlar uygulanması sonucu daha yüksek performans değerlerine sahip olan, çok hızlı bir gelişme göstererek bu gelişmeyi hızla sürdürmeye devam eden bir malzeme niteliğinde olan kompozit malzemeler çağdaş bir malzeme olma niteliğini de aştı. Bugün geleceğin malzemesi özelliğine ulaştığı ifade ediliyor.
SONSUZ KULLANIM ALANINA SAHİP
Teorik olarak sonsuz ömürlü ve neredeyse sonsuz kullanım alanına sahip olan kompozit malzemelerin üstün özellikleri sayesinde çok büyük bir potansiyele de sahip olduklarını unutmamak gerekir. Kompozit malzemelerde matriks reçine özellikleri, takviye malzemesinin türü, yerleştirme biçimi kompozitin mekanik, kimyasal ve ısıl özelliklerini fazlasıyla yükseltebildiğinden diğer konvansiyonel malzemelere oranla kompoziti çok farklı bir boyuta taşıyor. Konvansiyonel malzemelerle imalat yapılırken yalnızca malzemeye şekil vermekle yetinilirken kompozit ürün imalatında, şekil verilirken aynı zamanda malzemenin kendisi de üretiliyor. Bu nedenle konvansiyonel malzemelere çok ciddi bir rakip konumuna gelen kompozitlerin ülkemizde de kullanımı giderek hızla yaygınlaşıyor. Kompozit ürünlerin günümüzde mühendisler, tasarımcılar, üreticiler ve yöneticiler tarafından yaygın olarak kabul görmesindeki en önemli etken sunduğu değişik performans avantajları. Kompozit malzemeler tüketiciler ve üreticilerin kullanımında çeşitli faydalar sağlıyor. Kompozitlerin sağlayacağı bu faydaların daha iyi anlaşılması sonucunda tasarımcılar, mühendisler ve tasarımlarını son ürüne dönüştüren ilgili meslek grupları işlerini daha kolay ve etkin şekilde yapabiliyor.
Kompozit sanayinin geçen 30 yıl içerisinde global ekonomik büyüme ve anahtar sektörlere (bina ve inşaat, rüzgar enerjisi, uzay ve havacılık, otomotiv gibi) daha fazla nüfuz etme becerisine dayanarak uzun süreli bir gelişme gösterdi.
Bugün gelinen noktada kompozit malzeme pazarı dünya ölçeğinde 60 milyar Euro ve 8 milyon tonluk bir hacme ulaşmış durumda. 2002 ve 2010 yılları arasında kompozit pazarı işlenmiş son ürün bazında yılda değer olarak yüzde 4-5, hacim olarak ise yüzde 3 büyüme gösterdi. Bu dönemde gelişmiş ülkelerde anahtar sektörlere nüfuz etme hızı en yüksek orana ulaştı. Ancak gelişmiş ülkelerdeki değer olarak büyüme hızı yüzde 4 seviyelerinde seyrederken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran yukarıda vurgulanan inşaat, rüzgar enerjisi, uzay, havacılık ve otomotiv gibi anahtar sektörlerde yüzde 8 seviyelerinde oldu. Kompozit sanayinin önümüzdeki 5 yıl sürecinde değer olarak yüzde 5’lik, hacim olarak ise yüzde 4’lük bir büyüme göstermesi bekleniyor. Bu arada Kuzey Amerika ve Avrupa’nın yüzde 56 olan pazar payının yüzde 50′ye gerileyeceği, Asya’nın ise yüzde 37’den 43’e çıkacağı tahmin ediliyor. Uzay ve havacılıkla rüzgar enerjisi sektörleri değer olarak pazarda ön sıralarda yer alırken hacim olarak ise alt sıralarda bulunuyor. Bunun nedeni sektörlerdeki kompozit ürünlerin ortalama fiyatlarının diğer sektördekilerden daha yüksek olması.
DÜNYA PAZARINDAKİ DURUM…
Değer olarak Kuzey Amerika yüzde 37′sini, Avrupa yüzde 24′ünü, Asya yüzde 32′sini ve dünyanın geri kalanı da yüzde 7’sini üretiyor. Hacim olarak ise Kuzey Amerika’nın payı, yüzde 34, Avrupa’nın yüzde 22, Asya’nın yüzde 38 ve dünyanın geri kalan ülkelerinin payı ise yüzde 6. Bir ülkedeki kompozit pazarı o ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyiyle ilişkili. Kuzey Amerika ve Avrupa değer olarak, hacim olarak elde ettikleri paylardan daha fazlasına sahip. Bunun temel nedeni ise Kuzey Amerika ve Avrupa’da katma değeri yüksek ürünlerin daha sıklıkla üretilmesi.
İSTİKRARLI BÜYÜME DİKKAT ÇEKİYOR
Endüstriyel proseslere bakıldığında Kuzey Amerika ve Avrupa pazarında enjeksiyon prosesleri yüzde 40-45, sürekli prosesler yüzde 20-25, el yatırması yüzde 15-20 ve diğerleri yüzde 10-15. Asya’da ise el yatırması ve enjeksiyon prosesleri yüzde 30’ar paya sahip. Türkiye kompozit sektörü dünyadaki global ekonomik gelişmeler paralelinde ve son 10 yıllık siyasi istikrarın da etkisiyle diğer sektörlerde olduğu gibi hızlı ve uzun soluklu bir gelişme gösterdi. Bugün gelinen noktada Türkiye kompozit malzeme pazarı 1,2 milyar Avro ve 235 bin tonluk bir hacme ulaştı. Kompozit sektörü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ikame malzemelerden pay alarak büyüyor. Kompozit sektörü Türkiye’de Avrupa ve dünya büyüme oranının üzerinde bir seyir izliyor. Geçtiğimiz yıllarda dönemin ekonomik durumuna bağlı olarak Türkiye’de yüzde 8-12 arası bir büyüme görüldü. Son yıllarda da yaşanan ekonomik istikrar paralelinde yüzde 9-10 arasında bir büyüme gerçekleşti.
5 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Türkiye’de kompozit sektörü orta ve büyük ölçekli 150-200 şirket, kısmen kompozit işi yapan 700-800 şirket, yaklaşık 5 bin çalışanıyla katma değeri yüksek ürünler üreten bir sektör konumunda.
Dünyada bir ‘gelişmişlik kriteri’ olarak kabul edilen kişi başına düşen kompozit tüketim miktarlarına bakıldığında, ülkemizin önünde önemli fırsatların ve olanakların olduğu bir gerçek. Dünyada 4-10 kilogram arasında bir dağılım izleyen bu miktar ülkemizde 3 kilogram düzeyinde. Dünyada 8 Euro/kg olan ortalama fiyat seviyesi de ülkemizde 5 Euro /kg düzeyinde. Gerek kişi başı tüketim miktarı, gerekse Türkiye’deki ortalama fiyat ülkemiz için önümüzdeki dönemde avantaj olarak değerlendirilebileceği öngörülüyor.
DÜNYAYA İHRACAT YAPMA BAŞARISI
Kompozit sektörü doğrudan ve dolaylı olarak ihracat yapıyor. Ürettiği hammaddeleri, sanayi ara mallarını ve son ürünleri aldıkları ihaleler ve projeler çerçevesinde doğrudan ihraç eden sektör ayrıca bu ürünleri ihraç edilen her otomobil, otobüs, tekne, küvet gibi ürünlerin içerisinde dolaylı olarak da ihraç ediyor.
Sektör ağırlıklı Avrupa ülkelerine, Rusya’ya, Türk Cumhuriyetleri’ne, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya ihracat yapıyor. İhracat yapılan ülke sayısını artırmak ve yeni pazarlar kazanmak amacıyla da çalışmalar her geçen gün yoğunlaşıyor. Sektörün bazı firmaları Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Uzak Doğu da dahil dünyanın her tarafına ihracat yapıyor. Sektör yaklaşık olarak 220 milyon Euro doğrudan ihracat gerçekleştiriyor. Bu ihracat rakamının içerisindeki en önemli pay CTP boru üreticileri, cam elyafı ve polyester reçine üreticileri, teknik tekstil üreticileriyle RTM üreticilerine ait. Ülkemizde kompozit malzeme daha ziyade boru, tank, altyapı ve inşaat sektörleriyle otomotiv sektörlerinde ağırlıklı olarak kullanılıyor. İleri teknolojili ürünlerin ülkemizde üretilmesinin hızlanmasıyla birlikte özellikle rüzgar enerjisi, taşımacılık, otomotiv, uzay, havacılık, elektrik, elektronik sektörlerinde daha fazla miktar ve oranda kompozit malzeme kullanımının gerçekleşmesi bekleniyor.