SEDA GÖK
Enerji Kimlik Belgesi’nin binalarda zorunlu hale gelmesiyle canlılık kazanan yalıtım sektörü, son zamanlarda gündeme gelen kentsel dönüşüm projeleriyle büyüme rekorları kırıyor. 2002 yılında 6 milyon TL’lik ciro yapan ısı yalıtım sektörü yaklaşık 10 kat büyüyerek bugün 6 milyar TL pazar büyüklüğünü zorluyor. Sektör temsilcileri, önümüzdeki günlerde daha da büyüyeceği konusunda hemfikir…
TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği ile sonrasında Enerji Kimlik Belgesi zorunlu hale getirilmesi ve mevcut binaların da 2017 yılına kadar bu belgeyi alması gerekliliği pazarın büyümesini tetikleyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca kentsel dönüşüm hareketi de pazarın büyüme hızını arttıran bir diğer faktör olarak ifade ediliyor. Özellikle ısı, su, ses ve yangın yalıtımından oluşan sektördeki büyümede bu nedenle yasal düzenlemelerin etkisi çok büyük. Sektördeki gelişimi etkileyen bir diğer etken ise inşaat pazarı. Yalıtım sektörü inşaatta yaşanan yeni projelerin de itici gücüyle gelişimini sürdürüyor.
2011 yılında ısı yalıtımı alanında yaklaşık 11.7 milyon metreküp malzeme kullanıldı ve sektör yüzde 26 büyüdü. Aynı yıl özellikle ısı yalıtımı branşında yüzde 20’ye yaklaşan büyüme yaşandı. 2012 yılında da benzer rakamlara ulaşıldı. 2012 yılında yüzde 22 büyüyen yalıtım sektöründe, ısı yalıtımı alanında yaklaşık 14.2 milyon metreküp, su yalıtımında ise 118 milyon metrekare malzeme kullanıldı. Özellikle ısı yalıtımı branşında yüzde 30’ları bulan büyüme dikkat çekti. Ürün grupları bazında bu rakam yüzde 40’ları yakaladı. Benzer rakamların 2013 yılında da yakalandığı tahmin ediliyor. 200’den fazla firmanın yer aldığı yalıtım sektöründe 80 bin kişi istihdam ediliyor. Sektördeki büyümeye bağlı olarak bu sayıya her yıl 11-12 bin kişinin daha eklendiği belirtiliyor.
Yurtiçindeki potansiyeli değerlendiren üretici firmalar aynı zamanda Türkiye’de yaptıkları üretimi yakın bölgedeki ülkelere ihraç ediyor. Sektör, özellikle Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu ülkelerine yaklaşık 300 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor.
YALITIM YAPTIRANA TEŞVİK GELİYOR
İnşaat sektöründeki gelişmelerden doğrudan etkilenen ısı yalıtımı sektörü, geleceğe dair umutlarını artırdığı görülüyor. Bunda en çok, ısı yalıtımı yaptıracakları teşvik edecek uygulamaların hayata geçirilmesine ilişkin yapılan açıklamalar etkili oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Yeni Gelir Vergisi yasa tasarısı ile ilgili yaptığı ‘evini kiraya veren ev sahibi eğer binaya yalıtım yaptırırsa, harcamalarını gelir vergisinden düşebilecek’ açıklaması sektörde büyük yankı bulmuştu. Bu açıklamayı olumlu karşılayan sektör yetkilileri, yalıtım harcamalarının gelir vergisinden düşürülmesi ve yalıtım malzemelerinden KDV’nin düşürülmesi ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılması için de adım atılmasını bekliyor.
19 MİLYON KONUTUN YÜZDE 85’İ YALITIMSIZ
2012 yılsonu itibarıyla Türkiye’de ısı yalıtım sektör büyüklüğünün 10 milyon metreküpü geçtiğini bildiren XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, kamuoyuna yaptığı değerlendirmede bu pazarda XPS ısı yalıtım levhalarının hacim ve ciro açısından oldukça önemli oranda bir paya sahip olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden ve enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğunu belirten Yörük, ısı yalıtım pazarının ülkede hak ettiği yerde olmadığını savundu. Türkiye’deki 19 milyon konutun yüzde 85’inin hâlâ yalıtımsız olduğuna dikkat çeken Yörük, “Ülkemizde enerjinin yüzde 34’ünün konutlarda kullanıldığı ve konutlarda kullanılan enerjinin yüzde 80’inin ısıtma ve soğutma amaçlı tüketildiği düşünüldüğünde enerjimizin ne kadar büyük bir kısmını boşa harcadığımız ortaya çıkıyor. Bu doğrultuda mevcut ve yeni inşa edilecek binalarda yapılacak ısı yalıtımı, enerji tüketiminde yüzde 50’ye varan oranlarda tasarruf sağlayacak. Bu tasarrufun çevre korumasına ve sürdürülebilir kalkınmaya olduğu kadar, ülke ekonomisine yapacağı katkı da kayda değer miktarda olacak” diye konuştu.
Isı yalıtım sektörünün temel sorunlarının başında standart dışı malzemeler ve denetim eksikliğinin geldiğini iddia eden Yörük, “Sektörümüzle ilgili yasal düzenlemeler yeterli ve son derece başarılı ama uygulamada çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Merdiven altı ve kalitesiz üretime karşı Piyasa Gözetim ve Denetim’i sağlıklı çalıştırarak denetim eksikliğini ortadan kaldırmak gerekiyor. Ayrıca tüketicilerin de standart dışı malzemelere ve yanlış uygulamalara karşı bilgilendirilmesine yönelik kampanyalara ağırlık verilmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Tüketicilerin yalıtım konusundaki bilinç düzeyinin düşük olmasının, sektörün sorunlarının başında geldiğine de değinen Yörük, “Toplumda eskiye oranla ısı yalıtımı konusunda fark edilir bir bilinç artışı olsa da bu bilincin kalite konusunda henüz yeterli seviyeye geldiği söylenemez. Özellikle yalıtımda CE belgeli, uluslararası standartlara uygun ürün kullanımının önemi ile ilgili bilinç eksikliği henüz giderilemedi” dedi.
KAYITDIŞI SEKTÖRÜN GÜCÜNÜ AZALTIYOR
Geçmişe kıyasla daha iyi bir noktada bulunsa da Türkiye’de yalıtım bilincinin hâlâ gelişme evresinde olduğu görülüyor. Haksız rekabet ve kayıtdışı üretim gibi yapısal problemlerin sektörün gücünü azaltıyor. Bunu önlemek için de sektör içi denetimin artırılması ve daha güçlü yaptırımların olması öneriliyor. Ürün kalitesinde sürekliliği ve performans değerlerini ölçen laboratuvarların sayıca azlığının ve kalite kontrol sisteminin olmamasının, yalıtım uygulamalarında beklenen kalitenin düşmesine yol açtığı görülüyor. Bunu önlemenin yolu olarak ise TEBAR gibi kalite laboratuvar etkilerinin artırılması ve yayılması gösteriliyor. Bir diğer sorun, yalıtımın ısı, su, ses, yangın olmak üzere dört ayağı olmasına rağmen hala sadece ‘ısı yalıtımı’ olarak algılanması. Çözüm olarak pazarlama ve iletişim faaliyetlerinin buna göre yapılması önem taşıyor.
YANGIN YALITIMI PAZARI BÜYÜYOR
Yangın yalıtımıyla ilgili ilgili bakanlıkça bazı karar ve çalışmaların başlatılması sektörü hareketlendirdi. Bu alan sağlıksız bir şekilde büyürken, yalıtım sektöründe taş yünü pazarının payı oldukça küçük olduğunu dikkat çekiyor.
İZODER ve Isı Yalıtım Komisyonu’nda yapılan çalışmalarda 1 milyon metrekare pazar payı olduğu öngörülen taş yününün gelecek yıl pazar payının 2 katına çıkacağının tahmin ediliyor.
ENERJİ KAYBI YILDA 10 MİLYAR DOLAR
Türkiye’de 19 milyon binanın yalıtımsız olması nedeniyle yılda 10 milyar dolarlık enerji kaybı yaşanıyor. Türkiye’deki binaların tümü doğru yalıtıma sahip olsa, Türkiye ekonomisine yılda 10 milyar dolar katkı sağlayacak. 3. Köprü, kamulaştırma bedelleri ve yapım harcamalarıyla birlikte 4,5 milyar TL’ye mal oluyor. Yalıtıma sağlanacak teşvikle ülke olarak yılda 4 köprü inşa edecek tasarrufa geçilebilir
Türkiye’de bulunan 19 milyon binanın ancak yüzde 10′unun yalıtımlı… Binaların tümü yalıtımlı olsa ekonomiye yılda yaklaşık 10 milyar dolar katkı sağlanacak. Yapılarda devlet tarafından teşvik ve indirimlerle desteklenecek yalıtım ile ısıtma ve soğutma için harcanan faturalar en az yarıya düşmekte ve verimlilik başladığı görülüyor.
Türkiye genelinde bin 500 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre her dört kişiden üçü ısı yalıtımının ne olduğunu biliyor. Türkiye’deki bütün binalara yalıtım yapıldığı taktirde ısınmadan elde edilecek olan yıllık emisyon azalımı, Türkiye’deki otomobillerin yüzde 90′ının bir yıl boyunca oluşturduğu emisyonların bertaraf edilmesini sağlıyor. Ancak yalıtım için bina sahiplerine teşvik uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Ancak bilinçlenmenin yanı sıra yeterli finansman desteğine de ihtiyaç var.
MALZEME KALINLIĞINA DİKKAT
Etkin bir yalıtım için özellikle yalıtım malzemesinin yüksek kalınlıkta kullanımı önem taşıyor. Sektörün şu anda Türkiye’deki en büyük sıkıntısı yalıtım kalınlığı… Türkiye’nin yalıtım ürünlerinin çeşitliliği ve kullanım detayları konusunda son derece ileri olmasına rağmen yalıtım kalınlıklarının yetersiz olması nedeniyle yapılan yatırımlar yeterli etkiyi yaratmıyor. Daha kalın yalıtım malzemeleri kullanarak bu yapılan yatırımdan azami fayda ve verim elde etme şansı varken, maalesef eksik bilgi nedeniyle bu şansı kaçırıyoruz.
İdeal yalıtım kalınlığı ülkemizde 4-5 santimetre olarak öngörülürken, Avrupa ülkelerinde bu değerin 20-30 santimetre aralığında değiştiğini görüyoruz. İnce ve kalitesiz yalıtım malzemesi kullanımının yalıtım konusunda yapılan en büyük hata olarak karşımıza çıkıyor. Yalıtımın kalınlığı Türkiye gibi farklı iklimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde bölgelere göre değişkenlik göstermesi öneriliyor.