‘YENİLENEBİLİR’DE ZENGİNLİK İÇİNDE FAKİRLİK YAŞANMAMALI!

Enerji tüketimi, tüm dünyada nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme ve teknolojinin yaygınlaşmasıyla her geçen gün artıyor. Ancak enerji talebi ile enerji kaynakları ters orantılı bir süreç yaşıyor.  Dünyada her yıl enerji ihtiyacı yüzde 2, Türkiye’de ise yüzde 7 artış gösteriyor.  Artık dilimize yer eden ‘Enerjide yurtdışına bağımlı Türkiye’nin’ bu durumdan kurtulması için 2023 yılına kadar 120 milyar dolar yatırım yapması gerektiği belirtiliyor.

 

Öte yandan Türkiye kendi artan iç dinamiklerinin dışında stratejik açıdan başlıca enerji tüketicileri ve tedarikçileri arasında yer alarak bölgesel bir enerji merkezi konumunda. Mevcut ve planlanan petrol/gaz boru hatları, boğazlar ve ülkede yeni bulunan umut verici hidrokarbon rezervleri, Türkiye’nin enerji fiyatları üzerindeki kontrolünün artmasını sağladığı gibi ‘enerji köprüsü’ rolünü de güçlendiriyor.

 

Türkiye’de toplam kurulu gücündeki yenilenebilir kaynak payının 2023 yılı itibarıyla yüzde 30 gibi dikkat çekici bir seviyeye çıkarılması hedefleniyor.  Diğer taraftan gerek bireysel gerekse kurumsal düzeyde enerji tasarrufuna yönelik ilkeleri belirleyen yasalar çıkararak enerji verimliliği kavramı yaygınlaştırılıyor. Yenilenebilir kaynaklara başvurularak çevrenin korunması sağlanırken; karbon salınımlarının azaltılması, üretim/aktarım verimliliğinin artırılması ve atık yönetimi teknolojileri kullanımının teşvik edilmesi gibi önlem ve düzenlemeler geliştiriliyor.

2023 yılına kadar Türkiye’deki enerji talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım miktarının, son 10 yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık 120 milyar ABD doları olması bekleniyor. Yani yatırımların bu alana daha fazla kayması gerekiyor.

Türkiye; Brezilya, Şili, Mısır, Hindistan, Kenya, Meksika, Fas, Filipinler, Güney Afrika ve ABD ile birlikte yenilenebilir enerjinin büyümekte olan pazarlarını oluşturuyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’nin temiz enerji yatırımları ve girişimleri açısından geçtiğimiz yılı oldukça verimli geçirdiğini gösteriyor. Türkiye’nin elektrik üretimi kurulu gücüne eklenen 3 bin 630 MW kapasitenin yüzde 97’sini hidroelektrik dahil yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor.

Türkiye’de küresel eğilimlere paralel olarak akıllı şebekeler ve depolama alanında da yeni girişimler başladı. Yenilenebilir enerji, bu kaynaklara sahip ülkelerin maksimum faydalanması gereken çok kritik bir kaynak. İleri teknoloji verimli konvansiyonel kaynaklar ile birlikte çeşitliliği sağlamada, enerji politikalarının vazgeçilmez bir unsuru olacağı bekleniyor.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki geçtiğimiz yıl dünyada yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar 286 milyar dolara ulaştı. Yenilenebilir enerjide bir önceki rekor 2011’de 279 milyar dolardı.  Gelişen ekonomilerin yenilenebilir enerji yatırımları, gelişmiş ülkelerde yapılan yatırım seviyesini geçti. Gelişen ekonomilerde temiz enerji kaynaklarına 156 milyar dolar harcanırken, gelişmiş ülkelerde bu miktar 130 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Dünyada rekor seviyede gerçekleşen yenilenebilir enerji yatırımlarının yüzde 36’sı 102.9 milyar dolarla Çin’de gerçekleşti. Hindistan’da 10.2, Güney Afrika’da 4.5 ve Meksika’da ise 4 milyar dolar yatırım yapıldı. Türkiye, Fas ve Uruguay ise yenilenebilir enerjiye 1 milyar dolar düzeyinde kaynak ayırdı.

Rakamlar da gösteriyor ki; yenilenebilir enerji başlığını daha fazla gündemde tutmak gerekiyor. Yenilenebilir enerjide zenginlik içinde fakirlik yaşamamak lazım!