GÜNDEME DAİR
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen Ulusal Ulaştırma Ana Planını tamamladı. Türkiye’nin 2023 hedef ve 2035 vizyonunu göz önüne alan ana plan gelecekte 1 trilyon dolara kadar çıkacak ihracat için stratejileri ve yatırımları içeriyor.
Ana Planda mevcut proje stokundan yüzde 15,4 oranında daha fazla fiziksel yatırım önerildi. Ulaştırma Ana Planı’nda, önerilen yatırım ve projelerin gerçekleşmesi halinde sağlanacak fayda da hesaplandı. “Net Bugünkü Değer” (Potansiyel olarak gelecekte elde edilecek gelirden ile yapılması gereken harcamanın çıkarılması) modeliyle yapılan hesaplamada, toplam faydanın 2016 kuruyla 126 milyar Euro’ya kadar çıkabildiği hesaplandı.
Plana limancılık özelinde baktığımızda; Aliağa’da açılan ETKİ LNG ve 2017 Ocak ayında işletmeye alınan yeni Karasu terminalleriyle birlikte yakın dönemde Türk limanlarının toplam kapasitesinin yılda 611 MT düzeyine ulaştığı görülüyor. Limanlar ve emtia sınıfına göre değişebilmekle beraber 2029 veya hedef yıl 2035′e gelindiğinde sıkışıklık öngörülmekte.
Ulusal Ulaştırma Ana Planı’nda Hükümet planlarına ek olarak ilave kapasiteler öneriliyor.
Kuru Dökme Yük Limanlarında; Batı Marmara Denizinde (Ambarlı, Tekirdağ): 2,5 Mt, Kuzey Marmara Denizinde (Kocaeli): 8,5 Mt, Ege Denizinde (Aliağa, Güllük): 14 Mt ve Akdeniz’de (çoğunlukla İskenderun):55 Mt ilave kapasiteye ihtiyaç var.
Genel Kargo Limanları özelinde baktığımızda; çeşitli hedef yıllarında Karadeniz’de (Filyos / Karasu): 2 Mt, Kuzey Marmara Denizi (Kocaeli / Derince / Belde): 32 Mt, Ege Denizi: 2Mt (Çandarlı aşama 1) ve Akdeniz (yeni Mersin Limanı): 2 Mt, diğer limanlarda 12 Mt’lik ilave kapasite öneriliyor.
Sıvı Dökme Yük Limanlarında çeşitli hedef yıllarında Kocaeli’nde: 50 Mt, diğer Kuzey Marmara deniz limanları: 3 Mt, Aliağa: 21 Mt, Ceyhan / BOTAŞ: 50 Mt ilave kapasite gerektiği belirtiliyor.
Ana Planda; konteyner limanlarında ise SAFIPORT genişletme aşaması 2 (2,5 MTEU), Mersin Uluslararası Limanı genişletme aşaması 2 (3,4 MTEU), Yeni Mersin Merkez Limanı, Çandarlı aşama 2 ve 3 ve Filyos Aşama 2 ve 3 için mevcut planlar kapsamında sağlanandan daha fazla ilave kapasite gerekmediğine dikkat çekiliyor.
Ulusal Ulaştırma Ana Planı, liman kapasitesinin genişletilmesinin artık mümkün olmadığı yerlerde ve halihazırda yoğun nüfuslu, yoğun sanayileşmiş ve ekolojik açıdan tehlikede olan bölgelerdeki çevresel ve sosyo-ekonomik hasarları önemli ölçüde artıran uzun vadeli kapasite problemini çözmek için kuru liman modeline vurgu yapılıyor.
Kuru limanlar, limanlarda iskelede ve kıyı şeridinde oluşan sıkışıklığı azaltmaya yardımcı olmakta ve konteynerleri doğrudan limandan karasal limanlara demiryolu servisleri ile hareket ettiren itme-çekme sistemi sayesinde elleçleme ve ulaşım süreçlerini kolaylaştırıyor. Bu tamamen otomatikleştirilmiş süreç şu anda mevcut olmayan akıllı ulaşım sistemi altyapısına zorunlu yatırım yapmaya beraberinde getiriyor.
Plana göre: kuru limanlar, uluslararası ulaşım koridorlarının giriş noktalarına yakın 7 yerde önerilmekte. Bunlar; Yeşilbayır (İstanbul), Kartepe (Kocaeli), Köseköy (Kocaeli), Manisa (Manisa), Kemalpaşa (İzmir), Yenice (Mersin) ve Türkoğlu (Kahramanmaraş)
Kuru Limanlar, 2035 yılına kadar yıllık 63 Milyon tonluk gerçek bir kapasite eklemektedir ki, bu durum limanların kapasitesinin genişletilmesine olan ihtiyacı oldukça düşüreceği öngörülüyor.
Görünen o ki; önümüzdeki günlerde bir dönem çokça haberini yaptığımız limanlardaki sıkışıklığı yine daha fazla konuşacağımız günler bizi bekliyor.