ZEYTİN KARASUYU ‘DÖVİZ MAYALAYACAK’

SOLDAN SAĞA ALPER KARAKAYA SERPİL TAKAÇ YAHYA LALELİ

Zeytinyağı üretiminde 3 farklı çıktı elde edilir. Bunlardan biri hedef çıktı olan zeytinyağı, ikincisi zeytin posası(pirina) üçüncüsü ise zeytin suyu yani zeytin karasuyu…

Zeytin karasuyu, günümüzde zeytinyağı fabrikası atığı olarak biliniyor. Dünyadaki zeytinyağı üretiminde açığa çıkan zeytin karasuyu miktarı yıllık 30 milyon ton. Açığa çıkan zeytin karasuyunun kirletici gücü evsel atıktan 200 kat daha fazla… Bu nedenle atığın konvansiyonel biyolojik arıtım sistemleriyle arıtılması mümkün olmuyor.

Avrupa Birliği ERA-COBIOTECH programı kapsamında desteklenen RHODOLIVE Projesi ile zeytin işleme fabrikası atık ürünü olarak kabul edilen zeytin karasuyunun biyoproses, çevreci ayırma ve saflaştırma teknolojileri kullanılarak katma değeri olan ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor.

Düzen Biyolojik Bilimler Ar&Ge ve Üretim A.Ş., Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ve Laleli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi’nin birlikte yürüttüğü RHODOLIVE Projesi; sistem biyolojisi, biyoinformatik ve gıda mühendisliği teknik ve disiplinlerini birleştirerek yüksek katma değerli ürünlerin üretimini amaçlıyor.

RHODOLIVE Projesi’nde zeytin karasuyu, seçilen model mikroorganizmalar ile fermente edilerek elde edilen mikroorganizma kütlesinden ve mayalanmış zeytin karasuyundan endüstriyel önemi olan ürün ve hammaddelerin üretimi amaçlanıyor. Mayalanma süreci sonucunda zeytin karasuyunun atık bakımından özellikleri iyileştirilerek sulama amaçlı kullanımı da değerlendirilecek.

Türkiye’nin konsorsiyum liderliğini yaptığı proje, aralarında Almanya, İspanya, İtalya, Slovenya, ve Letonya’nın bulunduğu 6 ayrı ülkeden 7 araştırma grubundan oluşuyor. 36 ay süre ve 2 milyon Euro bütçeye sahip olan RHODOLIVE Projesi, Laleli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi’nin karasu ve karasu içindeki prina çökeleğini ziraat de kullanması sonucu elde edilen veriler üzerine Düzen Laboratuvarlar Grubu ve Ankara Üniversitesi işbirliği dâhilinde 9 yıldır süren laboratuvar çalışmasının ürünü olarak geliştirildi.  Uygulamanın yaz aylarında başlamasının hedeflendiği Proje’nin partnerleri 5-7 Haziran 2018 tarihinde ilk konsorsiyum toplantısını Burhaniye’deki Laleli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi’nde yapacak.

“NEGATİF DEĞERİ OLAN BİR ÜRÜN POZİTİFE DÖNÜŞECEK”

Projenin başlatılma gerekçesi ve amacı hakkında bilgi veren Düzen Biyolojik Bilimler Ar&Ge ve Üretim A.Ş. Direktörü Prof. Dr. Yahya Laleli, “Zeytinyağı endüstrisi, özellikle Akdeniz Bölgesi’nin en önemli sosyo-ekonomik sektörlerinden biridir. RHODOLIVE, zeytin yetiştiriciliği yapılan ülkelerde zeytinyağı üretim tesislerinin sıvı atığı olan ve sorun gözüyle bakılan zeytin karasuyunun çevre kirliliği yaratan bir atık olması yerine, atık özelliklerinden uzaklaştırılıp  ekonomiye kazandırılması için kurulmuş çok disiplinli ve çok uluslu bir araştırma projesidir” dedi.

AMAÇ, ‘KARASUYU’ EKONOMİYE KAZANDIRMAK

Projenin yenilikçi yönü hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Serpil Takaç, zeytin karasuyunun düşük biyolojik bozunabilirlikteki polifenol içeriğine bağlı olarak sahip olduğu yüksek fitotoksisitesi nedeniyle; çevre üzerinde zararlı etkilere sahip olduğunu söyledi. Takaç,  “Zeytin karasuyu sahip olduğu bu çevreye zararlı etkenlerin; mikrobiyal lipitler, biyofenoller ve karotenoidler gibi katma değerli yüksek ürünlere dönüştürülmesi için zeytin karasuyunun daha önce denenmemiş bir maya olan R. glutinis kullanılarak döngüsel biyoekonomik yaklaşımlar ve entegre biyovalorizasyon bir yeniliktir. Diğer bir yenilik ise;  üretimin planlanmasında döngüsel biyoekonomik yaklaşımlar ve entegre biyovalorizasyon üretim kavramlarının kullanılmasıdır. RHODOLIVE Projesi’nin orta vadede çıktısı olacak olan bu sistem, zeytin yetiştiriciliği yapılan ülkelerde sorun gözüyle bakılan zeytin karasuyu yan ürününün yeniden ekonomiye kazandırılması açısından hem ülke hem de dünya açısından yenilikçi ve özgün bir nitelik taşıyacak” diye konuştu.

MAYALANMIŞ ZEYTİN KARASUYU ENDÜSTRİYE KAZANDIRILACAK

Dünyadaki zeytinyağı üretiminde açığa çıkan zeytin karasuyu miktarının yıllık 30 milyon ton olarak raporlandığını anlatan Proje Yöneticisi Alper Karakaya, açığa çıkan zeytin karasuyu kirletici gücü evsel atıktan 200 kat daha fazla olduğuna dikkat çekti. Karakaya, bu atığın konvansiyonel biyolojik arıtım sistemleriyle arıtılması mümkün olmadığını belirterek, süreç, projenin önemini ve bu alanda yapılan çalışmalar hakkında şunları söyledi:

“Doğada dalından düşen zeytin tanesi bir seri ardışık biyolojik bozunmaya uğramaktadır. Karasuyu da içeren zeytin tanesi mantar, küf, maya ve bakterilerden oluşan microbial topluluk tarafından sırası ile toprakta bozunarak çözünür hale gelir. Yağmur gibi mekanik ve fiziksel etkilerin de yardımıyla toprakta çözünen organic ve inorganic bileşikler ağacın köklerinden emilerek ağaca yeniden can verir. RHODOLIVE Projesi bu süreci taklit ederek katma değere dönüştürmeyi hedeflemektedir. Üzüm suyunda olduğu gibi, zeytinin suyu da mikroorganizmalar tarafından mayalanabilmektedir. RHODOLIVE Projesi’nde zeytin karasuyu, seçilen model mikroorganizmalar ile fermente edilerek elde edilen mikroorganizma kütlesinden ve mayalanmış zeytin karasuyundan endüstriyel önemi olan ürün ve hammaddelerin üretimi amaçlanmıştır. Mayalanma süreci sonucunda zeytin karasuyunun atık bakımından özellikleri iyileştirilerek sulama amaçlı kullanımı da değerlendirilecek.”

EKONOMİK VE ULUSAL KAZANIMLAR…

Projenin ekonomik ve ulusal kazanımlarını da değerlendiren Proje Yöneticisi Alper Karakaya, şunları söyledi: “Desteklenmesine karar verilen RHODOLIVE Projesi’nin akut çıktısı olarak proje partnerlerinden İtalya’nın koordinatör olduğu ve Yunanistan’ın da bulunduğu 9 partnerli yeni bir proje(GEMIWA projesi) önerisinde bulunulmuştur. DÜZEN ve Ankara Üniversitesi’nin projedeki görevi deniz suyu kullanılarak yapılan zeytinyağı üretiminden açığa çıkan tuzlu karasuyun Debaryomyces hansenii mayası ile tuz giderimi, biyoartımı ve karasu ortamında mikrobiyal lipit üretimi araştırılacak. RHODOIVE çıktısı olarak pilot ölçekli sistemden yakın vadede elde edilecek veriler ile sistemin sanayiye uygulanabilirliği, hedef ürün ve sektör çeşitliliği ile ilgili veri elde edilecek. Proje çıktılarının hedef sektörleri çok çeşitlidir. Bu sektörler arasında biyoyakıt, hayvan yemi, insan gıda katkısı, kozmetik ve farmasötik sektörleri bulunmakta. İleride sanayi ölçeğinde kurulacak bu sistemin diğer zeytin işleme tesislerine satılması planlanmaktadır. Sistemin çıktıları mikrobiyal ürünlerin DÜZEN’in kendi kozmetik ve gıda üretim şirketlerince kullanımı firmanın hammadde yönünden dışa bağımlılığını azaltacak, firma verimliliğini artıracak. Zeytinyağı işleme tesisinin sorunlu atığı olan zeytin karasuyu, biyo-arıtma sonucu iyileştirilerek Laleli Zeytin ve Zeytinyağı işletmesinin ve arzu eden başka tesislerin atık arıtma yükümlüklerini azaltacak ve katma değerli ürünlerin üretilmesi sağlanacak. Mikrobiyal ürünlerin, gıda, kozmetik, ilaç gibi diğer sektörlerdeki üretici ve hammadde tedarikçilerine satışı da planlanmakta. Bu yönüyle projenin firma ve ulusal düzeyde önemli kazanımlar getireceği görülmektedir.”

Zeytin karasuyu ile üretilmesi hedeflenen hammadde ve ürünler

•        Maya kütlesi: Hayvan yemi ve yem katkısı

•        Mikrobial lipitler: Biyodizel, kozmetik sektörü

•        Antioksidanlar: Gıda katkısı, kozmetik ve farmasötik sektörleri

•        Karotenoidler: Gıda ve yem katkısı, kozmetik hammadde

•        Su yosunu: Gıda katkısı ve beslenme desteği

•        Mayalanmış ve atık özellikleri azaltılmış zeytin karasuyu: Tarımsal sulama ve gübreleme