CARİ AÇIĞIN ÇÖZÜMÜ YALITIM OLABİLİR Mİ?

SEDA GÖK

GÜNDEME DAİR…

22.5 milyon konutun bulunduğu Türkiye’de, 2002’den bu yana sadece 6 milyon adet konutta yalıtım yapıldı. Kentsel dönüşüm ile yurt genelinde 6-7 milyon konutun yenilenmesi hedefinin, sektöre fayda sağlayacağına inanılıyor. Kentsel dönüşümün yanı sıra ‘Enerji Verimliliği Kanunu’ ve ‘Enerji Kimlik Belgesi’ uygulamasının sektörün büyümesine olumlu etkisi olacak. Bu bakımdan orta vadede ısı yalıtımı uygulamalarının ivme kazanacağı tahmin ediliyor.

Türkiye’de Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu binalara sahip olabilmemiz için kentsel dönüşüm gibi çok önemli bir fırsat var. Eğer bu fırsatı iyi değerlendirerek yeniden inşa edilecek tüm binalara CE ve ETAG belgelerine sahip, Avrupa standartlarına uygun ürünlerle ısı yalıtımı yaptırırsak, Türkiye ekonomisine her yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz. Türkiye’de sadece 2015 yılında yapılan 65 milyon metrekare mantolamadan 700 bin hane yararlandı ve hane halkı enerji harcaması 650 milyon TL azaldı. Buna karşılık 1.2 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazında da azalma sağlandı. Ayrıca, tüm bu mantolama çalışmaları ile sektör 900 milyon TL ciroya ulaşırken, 500 milyon metreküp (yaklaşık 500 milyon TL) daha az enerji ithalatı yapıldı. Bu rakamlarda yalıtımın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor.

Bugün Türkiye’nin cari açığının en büyük nedeni enerji maliyetleri… Yalıtım ile Türkiye’nin enerji faturasını yüzde 15 azaltabileceği öngörülüyor. 2002 yılında yaklaşık 1 milyar TL ciro yapan yalıtım sektörü, bugün itibarıyla yaklaşık 12 kat büyüyerek bugün 12 milyar TL ciroya ulaştığı tahmin ediliyor.  Bu sektör, yaklaşık 80 bin kişi istihdam ediliyor. Ayrıca enerji verimliliği konusunda ve özellikle enerjinin en fazla tüketildiği binalarda daha etkin enerji verimliliği elde etmek için binalarda enerji tüketim miktarlarını daha da sınırlandırmak gerektiği ifade ediliyor. Sektör temsilcileri, ilgili mevzuatlarda teknik değerlerin düşürülmesi çalışmalarının ‘U-Değerleri’ düzenlemesi ile yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Öte yanda yalıtımla ilgili yayımlanan yasal mevzuatların uygulamalarının istenen seviyede olmaması sektörün en büyük sıkıntısı.

Sektörün kanaat önderleri, mevcut mevzuatların da etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi gerektiğinde birleşiyor.

Bütün bunlarla birlikte, kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe yalıtım uygulamaları, binalarda enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez unsuru olarak gelişmeye devam edeceği görülüyor. Yalıtım uygulaması yapılmamış bir binada ısı kaybının en çok olduğu yerler pencereler ve çatılar. Buralarda yüzde 25 oranında ısı kaybı yaşanır. Enerjiyi boşa harcamadan yüzde 50’ye varan tasarruf elde etmek ve enerjide verimliği artırmak istiyorsak, binaların tamamında ısı yalıtımını uygulamamız gerekiyor.