OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD), OSTİM ve İvedik OSB’lerde faaliyet gösteren 400 üyeyi temsil eden bir sivil toplum kuruluşu. Üyeleri 48 ülkeye doğrudan veya dolaylı ihracat yapıyor.
TİCARET Sohbetleri köşemin bu haftaki konuğu olan ORSİAD Başkanı Necdet Yener, ekonomik açıdan zor bir dönemde çetin bir mücadelenin verildiğini söylüyor.
Bu mücadelede başarılı olmanın tek yolunun çok çalışmak ve maksimum düzeyde tasarruf etmekten geçtiğini belirten Yener, “Sanayicisinden sokaktaki vatandaşına, siyasetçisinden eğitimcisine kadar herkese, hepimize görev düşüyor. Artık üretmeden tüketme dönemini kapatmak zorundayız. Artık, daha fazla üretmek ama katma değeri yüksek ürünler üreterek, uluslararası pazarda rekabet etmek zorundayız. Ar-ge’ye, inovasyona yatırım yapmak, orta ve yüksek teknolojili ürünlerle ihracatımızı arttırmak durumundayız. Bu konuda KOBİ’lere büyük görev düşüyor” diyor.
KOBİ’lerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine vurgu yapan Yener, “KOBİ’lerin finansmana erişimlerini kolaylaştırmalıyız. İşsizliğin panzehiri girişimciliktir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi girişimci olma konusunda teşvik etmeliyiz, girişimci ruhlu insanlarımızın elinden tutmalıyız” diyor.
ORSİAD’ı tanıyabilir miyiz?
ORSİAD, 1999 yılında OSTİM’li sanayicilerimiz tarafından kurulmuş, OSTİM ve İvedik OSB’de faaliyet gösteren sanayici, işadamı ve yönetici pozisyonundaki üyelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamlarına katkıda bulunma hedefiyle çalışan bir sivil toplum kuruluşudur. Bir yıl önce yapılan genel kurulda yönetim kurulu başkanlığına şahsım getirilmiştir. Bilal Güneş ve Murat Tuncel başkan yardımcısı, Orhan Kaya genel sekreter, Mehmet Duman sayman, Mehmet Ali Işık, Murat Göynük, Yılmaz Toprak ve Fatih Murat da yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. ORSİAD Yönetimi olarak derneğimizin kuruluş misyonuna uygun hareket etmekte, birlik ve beraberlik duygusu içinde üyelerimizle yakın diyalog içinde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Üyelerimizin firmaları ve sektörleriyle alakalı sorunların tespiti ve çözümü, üretim ve yatırıma dönük teşvik ve desteklerden daha fazla sayıda üyemizin yararlanması, orta ve yüksek teknoloji ürünlerin üretimi başta olmak üzere özellikle ekonomik yaşama ilişkin konularda üyelerimizin danışmanı, çözüm ortağı olmaya gayret gösteriyoruz.
Her iki OSB’nin yönetimleriyle işbirliklerimiz, kamudaki bağlantılarımız, yerel yönetimlerle, diğer ekonomi tabanlı sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü diyalogumuz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürecektir. Biz her şeyden önce 400 üyemizin birbirlerini ve yaptıkları işi iyi tanımalarını, dostluk ve dayanışmanın yanında ticari işbirliği kurmalarını hedefleyen bir STK’yız. Bu çerçevede özellikle yeni dönemde üyelerimizi bir araya getirecek organizasyonlara daha fazla ağırlık vereceğiz. Yurt içi ve yurt dışı fuarlarına katılmaya, dünyanın neresinde yeni ürün varsa o ürünü sanayicimizle buluşturmaya, bu fuarlarda üyelerimizi yabancı partnerleriyle buluşturup ticari işbirliği kurmalarına olanak sağlamaya devam edeceğiz. Bu arada sosyal sorumluluk çalışmalarını da çok önemsiyoruz. Özellikle toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik şimdiye kadar çok çeşitli organizasyonlar gerçekleştiren derneğimiz, yeni dönemde de yaşlılarımıza, kimsesiz çocuklarımıza, engellilerimize sahip çıkacak, hatta bu konuda bakanlıklarımızla işbirliği içerisinde olacaktır. ORSİAD aynı zamanda ülkemizin ve şehrimizin meselelerine son derece duyarlı yaklaşan bir STK’dır. Eylemlerimiz ve söylemlerimizle ülkemizin ve şehrimizin çıkarlarına hizmet etmekten, ortak meselelerde yapıcı eleştirilerimizle ilgili kişi ve kurumların dikkatini çekmeye çalışmaktan asla çekinmeyiz.
Milli İstihdam seferberliğinde OSTİM ve İvedik OSB’lerin ekonomiye ne gibi katkıları oldu?
Bildiğiniz üzere OSTİM Organize Sanayi Bölgesi, Başkent Ankara’yı memur kentinden sanayi kentine dönüştüren, ülkemizin ve Ortadoğu’nun en büyük küçük ve orta boy sanayi üretim alanıdır. 5 binden fazla işletmenin, 17 ana sektörde on binlerce değişik ürün ürettiği OSTİM, Türkiye ekonomisinin mihenk taşlarından biridir. OSTİM’in içinden çıkan işletmelerin bir araya gelmesiyle devasa bir üretim merkezine dönüşen İvedik OSB de bugün bünyesindeki 7 bin 500 civarındaki kuruluşla ülkemiz ekonomisine katma değer sağlamakta, istihdama ve sürdürülebilir üretime destek vermektedir. OSTİM ve İvedik OSB’lerin üretim, ihracat ve istihdamda aldığı yol, gurur vericidir. 60 binden fazla insanın istihdam edildiği OSTİM ve yaklaşık 110 bin kişinin çalıştığı İvedik OSB, adeta istihdam deposudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde başlatılan Milli İstihdam Seferberliği’ne de bölgemiz önemli katkıda bulunmuştur. Toplam 12 bin 500’den fazla işletmenin üretim yaptığı OSTİM ve İvedik OSB’lerde, mevsimin de etkisiyle çarklar hızlanmış, yanı sıra devlet destekli hibe ve teşvikler sayesinde yatırım, üretim ve istihdamda artış sağlanmıştır. İstihdam seferberliği kapsamında bugüne kadar alınan eleman sayısının 1 milyonu geçmesinde de bu teşvik ve desteklerin payı büyük olmuştur. Reel sektör kendisine sağlanan mali destekle borcunu ödemiş, üretim kapasitesini arttırmış, bazıları yeni yatırımlar yapmıştır. Dolayısıyla iş hacmiyle birlikte istihdam oranı da yükselmiştir. OSTİM ve İvedik OSB, sadece nitelikli elemanlar için değil, kalifiye olmayan her yaştan insan için de gelir kapısıdır. Bu anlamda çalışmak isteyen herkese iş fırsatı sunmaktadır.
Milli İstihdam Seferberliği’nde ORSİAD’IN üstlendiği misyonu anlatabilir misiniz?
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD), OSTİM ve İvedik OSB’lerde faaliyet gösteren 400 üyeyi temsil eden bir sivil toplum kuruluşudur. Üyelerimizin bir bölümü 48 ülkeye doğrudan veya dolaylı ihracat yaparken, tamamının milli ekonomiye katkısı büyüktür. ORSİAD’ta görevi devraldığımız kongrenin hemen akabinde gerçekleşen 15 Temmuz hain darbe girişimi, sonrasında başlayan referandum süreci kuşkusuz bizim çalışmalarımızı da olumsuz etkilemiştir. Güven ve istikrarın sekteye uğradığı ortamlarda güçlü büyümeden, sürdürülebilir üretimden söz etmek mümkün değildir. İşte bu sıkıntılı süreçte işletmelerin ekonomik darboğaza düşmemesi için mutlak surette ilave tedbirler alınmalıdır. Ekonomi yönetimimiz bu anlamda çok hızlı, yerinde ve zamanında kararlar alarak uygulamaya koymuştur. ORSİAD yönetimi olarak ekonomiye can suyu olacak krediler, destek ve teşvikler konusunda sık sık üyelerimizi bilgilendirmeye özen gösterdik. Eximbank, Kredi Garanti Fonu ve KOSGEB gibi kurumların yetkilileriyle sanayiciyi bir araya getirerek, sağlanacak destekleri ilk ağızdan duymalarına, kafalarındaki soru işaretlerinin ortadan kalkmasına, mali destek almada izleyecekleri yoldaki engellerin ortadan kaldırılmasına gayret ettik. Özellikle KOSGEB ve Garanti Kredi Fonu (KGF) desteği çok işe yaramış, ödenmeyi bekleyen çeki, kredi borcu olan, bu yüzden ya işçi çıkarmak, ya kapısına kilit vurmak zorunda kalacak sayısız KOBİ’nin imdadına yetişmiştir. KOSGEB desteği küçük işletmeleri, KGF, büyük firmaları kurtarmıştır. Bu destekler sayesinde işini büyüten, yeni yatırım yapan, üretimini ve ihracatını arttıran, bunları yapabilmek için de yeni personel alan sayısız işletme mevcuttur. ORSİAD olarak üyelerimize yönelik bu bilgilendirmelerimize bıkmadan usanmadan devam edeceğiz.
OSTİM OSB’nin başarısındaki örgüt ve kümelenme faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
OSTİM bugün yalnızca Türkiye’nin en büyük tedarik merkezi değil, aynı zamanda dünyanın sayılı üretim merkezlerinden biridir. Ülkemizin sanayileşmesinde OSTİM okul gibidir, bünyesinden sayısız işletmeyi çıkarmıştır. Elbette bölgenin bugünlere gelmesinde OSTİM OSB Başkanımız Orhan Aydın ve ekibinin çok büyük emeği vardır. OSTİM bayrağını en iyi şekilde taşıyan başkanımızın en büyük eserlerinden biri de hiç kuşku yok ki kümelenmelerdir. İşletmelerimizin uluslararası pazarda elini güçlendirme, rekabet gücünü arttırma, verimli ve yenilikçi olabilmelerini sağlama gibi çok stratejik bir öneme haiz olan kümelenmeler halen 6 farklı alanda faaliyetini sürdürmektedir. İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi, Savunma ve Havacılık Kümelenmesi, Medikal Sanayi Kümelenmesi, Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Kümelenmesi, Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi ve Kauçuk Teknolojileri Kümelenmesi’nin her biri kendi alanlarında çok başarılı işlere imza atmaktadır. Aynı veya benzer iş kollarında faaliyet gösteren üretici firmalarımızın bir araya gelerek oluşturdukları kümelenmeler, işletmelerin iş gücü ve ürün kalitesini, verimliliği ve istihdamı, ihracatlarını ve satışlarını arttırmaktadır. İşletmelerin ar-ge ve inovasyona yatırım yapmalarına olanak veren kümelenmeler, böylece katma değeri yüksek ürünler üretilmesinin önünü açmakta, ekonomik büyümeye katkı sağlamaktadır. Üniversite-sanayi işbirliğini güçlendiren, yeni iş ve girişim sayısını arttıran kümelenmeler için çok ciddi teşvikler verilmektedir. Örneğin Savunma ve Havacılık Kümelenmesi’ne sağlanan teşvikler sayesinde OSTİM, savunma üssü olma yolunda ilerlemektedir. Kümelenmeler bir yandan da bölgemizi yatırımcılar için çekici hale getirebilmektedir. OSTİM zaten çağımızın gereklerine uygun altyapıları, dış tedariğe müsait üstyapı unsurları ile rekabetçi ve yenilikçi projelerin parçası olmayı hedefleyen yatırımcıların ilk tercihidir.
Teknoparkların bölgedeki işletmelere teknolojik olarak katkısı nelerdir ?
OSTİM Teknopark, 6 üniversitemizin katılımı ile OSTİM’de kurulan ülkemizin ilk tematik teknoparkıdır. Bölgemizde faaliyet gösteren binlerce işletmeye üniversite-sanayi işbirliğiyle teknolojiye erişim fırsatı sunacak olan teknoparkta ar-ge ofisleri ve üretim atölyelerinin yanı sıra ihtiyaç duyulan tüm sosyal alanlar yer alacaktır. OSTİM Teknopark; organize sanayi bölgesindeki sanayicilerimizin meslek tecrübelerini, üniversitelerin bilgi birikimi ile harmanlayarak, katma değeri ve rekabet edebilirliği yüksek teknolojik ürünlerin üretilmesinin hareket merkezi olacaktır. Yani hem araştırma, hem üretim aynı alanda gerçekleşecektir. İnşası devam eden teknoparkın ilk etabının bu yılsonunda tamamlanması hedeflenmektedir. Bu etap tamamlandığında firmalara yer vermeye başlanacaktır. İvedik OSB Başkanımız Hasan Gültekin ve ekibinin üstün gayretleriyle kurulan Teknopark Ankara’nın ise ilk etabı hizmete girmiştir. 2014 yılında Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak ilan edilen Teknopark Ankara’da savunma sanayi sektöründen 42 firma, medikal sektöründen 18 firma, yazılım sektöründen 15 firma, elektronik sektöründen 12 firma, nanateknoloji sektöründen 3 firma olmak üzere toplam 90 işletme faaliyetine başlamıştır. Teknopark’ın tamamlanan etabında, üretilebilir uygulama atölyeleri ve akredite test merkezinin yanı sıra tasarım, prototip, sanal gerçeklik, girişimcilik merkezleri, showroom, ortak seminer salonları, üretim ve sosyal donatı alanları bulunmaktadır.
Kalifiyeli eleman yetişiyor mu?
Sanayi sektörünün en önemli meselelerinden biri nitelikli eleman sıkıntıdır. Halbuki güçlü sanayi ve güçlü üretimin temel ihtiyacı yetişmiş iş gücüdür. Ara eleman sıkıntısının giderilmesi noktasında meslek liseleri ve teknik liselerinin mevcut halleriyle yeterli olmadığını görüyoruz. Ticaret ve sanayi kuruluşlarının, kamunun, üniversitelerin, özel sektörün kalifiye eleman yetişmesi konusunda gösterdiği gayret önemli ancak yeterli değildir. Mutlak surette bir konsorsiyum oluşturarak, sanayicinin ihtiyaç ve beklentilerine karşılık verecek kalifiye eleman yetiştirilmek üzere eğitim kurumlarından başlayacak şekilde çok köklü değişiklikler yapılmalı, radikal adımlar atılmalıdır.
Eklemek istedikleriniz…
Dünyanın en güzel, bir o kadar da zor coğrafyasında yaşıyoruz. Çevremiz ateşten gömlek. Sadece siyasi olarak değil ekonomik olarak da çok çetin bir mücadele veriyoruz. İşte bu mücadelede başarılı olmanın tek yolu çalışmak… Sanayicisinden sokaktaki vatandaşına, siyasetçisinden eğitimcisine kadar herkese, hepimize görev düşüyor. Evet çok çalışacağız, maksimum düzeyde tasarruf edeceğiz. Artık üretmeden tüketme dönemini kapatmak zorundayız. Artık, daha fazla üretmek ama katma değeri yüksek ürünler üreterek, uluslararası pazarda rekabet etmek zorundayız. Ar-ge’ye, inovasyona yatırım yapmak, orta ve yüksek teknolojili ürünlerle ihracatımızı arttırmak durumundayız. Bu konuda KOBİ’lere büyük görev düşüyor.
KOBİ’lerin önündeki engelleri kaldırmalıyız, finansmana erişimlerini kolaylaştırmalıyız. İşsizliğin panzehiri girişimciliktir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi girişimci olma konusunda teşvik etmeliyiz, girişimci ruhlu insanlarımızın elinden tutmalıyız. Ve en önemlisi de birlik ve beraberlik duygumuzu, dayanışma ve kardeşlik ruhumuzu kaybetmeden ülkemiz için, geleceğimiz için tek yürek olmalıyız. Bunlar sayede Türkiye 2023’e büyük ve güçlü bir ülke olarak girecektir.
KOBİ’lerin önündeki engelleri kaldırmalıyız, finansmana erişimlerini kolaylaştırmalıyız. İşsizliğin panzehiri girişimciliktir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi girişimci olma konusunda teşvik etmeliyiz, girişimci ruhlu insanlarımızın elinden tutmalıyız. Ve en önemlisi de birlik ve beraberlik duygumuzu, dayanışma ve kardeşlik ruhumuzu kaybetmeden ülkemiz için, geleceğimiz için tek yürek olmalıyız. Bunlar sayede Türkiye 2023’e büyük ve güçlü bir ülke olarak girecektir.