Jeotermal Enerji Kaynaklarını Araştırma ve Değerlendirme Vakfı ile Ankara Termal Turizm Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkanı da olan Doğan Jeotermal Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Doğan, Türkiye’de sağlık turizminde de sahip olduğu jeotermal enerji kaynakları potansiyelinden yeteri kadar faydalanamadığını söyledi. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de 200 bin kişi termal ve kaplıcalardan bilinçli olarak tedavi ve kür amacı ile yararlandığını belirten Doğan, ancak ülkemizde ilkel şartlarda dahi olsa kaplıca ve termallerde şifa arayan insan sayısı 7 milyon olduğunu kaydetti.
TERMAL TURİZMİN GELİRİ YÜKSEK
Türkiye’ye gelen turist sayısının 33 milyon fakat bıraktığı gelirin sadece 31 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Doğan, ancak kişi başına bin dolar bile harcanmadığını kaydetti.
Kıyı turizmine gelen 5 kişinin bıraktığı parayı termalde sadece 1 kişinin bıraktığını anlatan Doğan, “Çünkü termal sağlık turizmi müşterisi genelde 40 yaşını aşmış ekonomik problemini çözmüş, sağlığı için para ayıran bir kitledir ki zaten bütün dünya insanları ki bizde öyleyiz 40 yaşımıza kadar sağlığımızı yitirmek için para harcarız. Tekrar kırkından sonra sağlığımızı geri kazanmak için para harcarız. Termal sağlık turizm müşterisi para harcayan bir kitledir” dedi.
HER YAŞ GRUBU TERMALDEN YARARNABİLİR
Her yaş grubundan insanın termale gitmesi gerektiğini belirten Doğan, şunları söyledi:
“Özellikle termalde sabah akşam birer banyo ama peş peşe 21 termal banyo ve 21 termal kür almanız halinde bağışıklık sisteminiz 11 ay güçlü kalıyor. Bağışıklık sisteminiz güçlü kaldığı için hastalanmanız zorlaşıyor ki hastalansanız dahi direnç gücünüz yüksek olduğu için çok çabuk atlatıyorsunuz. Halk arasında yanlış bir bilinçaltı bilgisi vardır. Termale genelde yaşlılar gider diye. Bu doğru değildir. Her yaş gurubundan insanın termale gitmesi gerekiyor. Hastalıktan sonra mutlaka tedavisi vardır ama hastalanmadan bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için gençken de termale gitmeniz gerekiyor.
Termal tesise gelen insanlarla yaptığımız görüşmede tesiste 15 gün kalmak için program yapmış olmalarına rağmen bakıyorsunuz o tesisi aile 3 gün sonra terk ediyor. Niye gidiyorsunuz diye merak edip sorduğumda aldığım cevap şu: Sayın Doğan çocuklarımız mutsuz, torunlarımız mutsuz.’ e tabi çocukları torunları mutsuzsa aile o termal tesisi terk eder. İşte bizim tesislerimizde çocukların ve gençlerin vakit geçireceği mekanlar var. Yani Antalya, Belek ve Kemer’de 5 yıldızlı otellerde olan tüm donatılar bizim tesislerimizde mevcut. Aqua parklar, oyun alanları, yaşam merkezleri, yani çocukların ve gençlerinde vakit geçireceği mekanlar var. Onun için bizim tesislerimiz hem sağlık tesisi hem de tatil tesisi.”
ANKARA 1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM SÜRECİ
Jeotermal Enerji Kaynaklarını Araştırma ve Değerlendirme Vakfı ile Ankara Termal Turizm Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği olarak Ankara’nın zengin jeotermal enerji kaynaklarının ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Doğan, “Başkentimizde jeotermal kaynağı bulunan 14 ilçemiz, aktif olarak kullanılan 58 adet kuyumuz ve 8 adet de jeotermal kaynağımız bulunduğunu tespit ettik. Ayrıca ilimiz sınırları içerisindeki 49 adet jeotermal tesisimizin 37 tanesi işletilmekte, 10 tanesinin de yapımı devam etmektedir. Bu rakamı kısa süre içerisinde çok daha yukarılara çekebileceğimize inanıyorum. MTA’nın Ankara ve civarında yürüttüğü yoğun jeotermal arama çalışmaları kapsamında ilimizdeki bu kaynaklar ile yaklaşık 25 bin yatak kapasiteli 20 termal ve sağlık tesisi yatırımı yapılabilecektir. Tüm bu tesislerin yaklaşık yatırım maliyeti 1 milyar doları bulacak ve 6 bin civarında kişiye doğrudan istihdam sağlanmış olacaktır. Bizler de Güdül’ün, Ankara’nın termal merkezi olması konusunda çalışmalarımızı hızlandırarak sürdürüyoruz. Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük termal tesisleri burada yapılmaya başlanmıştır” dedi.
10 YILDA 5 TESİS İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
10 yılda 5 tesis yapma ilkesiyle yola çıktıklarını anlatan Doğan, “Balıkesir ili Edremit ilçesi Güre’de, Ankara ili Güdül ilçesi Çobanhamamı mevkiinde, Hatay ili Erzin ilçesi bölgesinde Amanos dağlarının hemen dibinde tesislerimiz hizmet vermekteyiz. Bolu Göynük tesisimiz için yapım çalışmalarına devam ediyoruz. 5. Projemizi inşallah Karadeniz incisi Samsun Havza’da inşa edeceğiz ki işte o zaman 10 yılda 5 Proje hayalimizi gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
“BİZ DE YATIRIM YAPTIK”
Doğan Jeotermal Grubu’nun ana firması olan Doğan Jeotermal’in çevre dostu enerji iş kollarının hemen hemen tümünde ayrıca alt yapı ve üst yapı inşaatları, endüstriyel tesisler, toplu konut ve sanayi yapılarının inşaatında 1990 yılından itibaren faaliyet gösterdiğini belirten Doğan, “Bunun yanında, enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması ile ilgili uygulamalarda etkin çözümler sunan uzman bir kuruluş. Doğan Jeotermal sahip olduğu sinerjik potansiyeli, geniş bir yelpazeye yayılmış olan etkin hizmetleri, deneyimli kadrosu, AR-GE’si, sanayi-üniversite işbirliği modeli ve Toplam Kalite Yönetimi çerçevesinde etkin çözümler üretmektedir.
Jeotermal sektöründe öncü kuruluş olarak faaliyet gösteren Doğan Jeotermal bünyesinde yer alan boru üretim firmamız YALÇIN BORU da 1997 yılında sektörün ihtiyaçlarını en üst düzeyde karşılamak için Polatlı OSB’de toplam 23 bin metrekare saha üzerine kurulu 7 bin 200 metrekare kapalı alanda kurulmuştur. Yalçın Boru; sektöre yönelik Ön İzolasyonlu Paket Boru (Jeotermal Boru) ve ek parçaları, buhar boruları ve ek parçaları ile HDPE 100 Polietilen Borular ve ek parçaları üretimini gerçekleştirmekte olup, yetkili satıcısı YD TEKNİK firması ile de söz konusu malzemelerin her türlü taahhüt işlerini de gerçekleştirmekte” dedi.
Avrupa’nın en büyüğü ve medikal tıpla geleneksel termal kültürünün sentezi Hitit Ayaş Termal Sağlık Merkezi ve Tatil Köyü işletmeye açtıklarını anlatan Doğan, şunları söyledi:
“Mekanlardan bir diğeri olan Hitit Ayaş Termal Sağlık ve Tatil Köyü, Ankara Ayaş Kaplıcaları Mevkii’nde, Güdül ilçesi Çağa Bölgesi’nde konumlanmıştır. Doğan Jeotermal tarafından on yılda tamamlanması planlanan beş büyük projeden ikincisi olarak 2013 yılında hizmete giren Hitit Ayaş Termal Sağlık Merkezi & Tatil Köyü (Hattuşa Vacation Club Ankara) otel işletmeciliğindeki uzmanlığını, konfor ve teknoloji ile birleştirerek misafirlerine en iyi ve en kaliteli hizmeti sunmak için hazırlanmıştır. Alanında uzman ekibiyle hizmet veren tesisimiz, sağlığınıza yatırım yaparken tatil yapmanın imkanını da sunmaktadır. Hitit Ayaş Termal Sağlık Merkezi &Tatil Köyü’nde misafirlerimize aquapark, açık ve kapalı yüzme havuzları, SPA merkezi, açık ve kapalı termal havuzlar, çocuk havuzları, Türk Hamamı, sauna, çamur banyosu, anlayışıyla hizmet vermektedir.
Hattuşa Vacation Club’ın ayrıcalıklı üyelerinden biri olarak, RCI Uluslararası Değişim Sistemi ve yurtiçi değişim projelerinden faydalanma şansına da sahip olabilirsiniz. Misafirlerimiz, RCI sistemiyle tatilinizi yurtdışında 100’ü aşkın ülke ve 4000 tesiste geçirme olanağı bulabilmektedir. Bir diğer yatırımımız Amanos Dağları eteğindeki Erzin İsos Termal yeni adıyla Hattuşa Vacation Club Erzin, Hatay işletmeye girmiş olup, Bolu Çatak-Göynük’te yapımına devam ettiğiniz Hattuşa Vacation Club Göynük, Bolu’da yakın zamanda işletmeye açılmış olacaktır. Şu anda Grubumuz bünyesinde yaklaşık bin beş yüz; çözüm ortaklarımız, alt yüklenicilerimiz ve acentelerimizi de göz önüne aldığımızda ise yaklaşık üç bin kişi istihdam etmek suretiyle bugünlere gelmemizi sağlayan ülkemize olan borcumuzu ödüyor olmamın haklı gurur ve mutluluğunu yaşamaktayız.”