Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) İzmir, son 10 yılda yaklaşık 25 ton katı atığın ve 1,5 milyon litre sıvı atığın denizlere gitmesine engel oldu. Gönüllülük esasıyla Türkiye genelinde 21 yıldır, İzmir’de ise 10 yıldır faaliyet gösteren Deniz Temiz Derneği TURMEPA, ‘Felaketin kıyısına gelmeden kıyılara gelin’ mesajını veriyor.
TURMEPA İzmir Sorumlusu Saygın Yörük, İzmir ve çevresindeki denizlerde yürüttükleri temizlik faaliyetlerinde son 10 yılda yaklaşık 25 ton katı atık ve toplam 2 bin 855 tekneden yaklaşık 1,5 milyon litre sıvı atığı topladıklarını söyledi. Toplanan atık su miktarının, yaklaşık 78 bini aşkın damacana suyun hacmine eşdeğer olduğunu, bu sayede 12 milyon litre deniz suyunun temiz kalmasının sağlandığını kaydeden Yörük, sadece bu yıl 6 ton katı atığı topladıklarına dikkat çekti.
Arkas Holding desteği ile donatılan TURMEPA 2 atık alım teknesi ile 2016 yılı yat sezonunda Çeşme Yat Limanı başta olmak üzere 329 tekneden 124 bin 164 litre atık su toplandıklarını belirten Yörük, sadece bu yıl 6 ton katı atığın denizlere gitmesine ‘dur’ dediklerini söyledi. Yörük, “Gemilerden bu yıl 1386 kilogram katı atık toplandı. Onun dışında bizim gerçekleştirdiğimiz kıyı temizliğinde de toplamda 5 bin 796 kilogram katı atık toplandı. Yani 6 tonluk katı atığın denizlere gitmesini engelledik. Tabii burada asıl önemli olan; denizi temizlemenin en iyi yolunun aslında denizi hiç kirletmemek olduğu gerçeğidir. Bu amaçla eğitim faaliyetlerimiz devam ediyor” dedi.
TURMEPA İZMİR, 20 BİN KİŞİYE ‘DOKUNDU’
TURMEPA İzmir olarak faaliyetlerinin 10. yılında 20 bin kişiye deniz temizliği ve denizlerin önemine yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim verdiklerine dikkat çeken Yörük, bu konuda şu bilgileri verdi: “Bu yıl yetişkin ve öğrenci olmak üzere 3 bin 875 kişiye deniz ve deniz temizliği konusunda eğitim verildi. İzmir’de 10 yılda bu rakama baktığımızda tahminen 20 bin kişiye ulaşıldı ve eğitim verildi. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi çatısı altında olduğumuz için farklı kurumlarla iş birliği yapabiliyoruz. Fuarlarda ve özel günlerde de farkındalık yaratıyoruz.”
MAVİ KART KATI ATIK ALIM SİSTEMİ BAŞARISI
Mavi Kart Katı Atık Alım Sistemi’nin de denizlerin temizliği konusunda önemli bir proje olduğunu ve 3 yılda önemli yol alındığına değinen Yörük, “Bu sistemle ticari ve turizm amaçlı olan gemilerin ve teknelerin atıkları denizlere basmaması sağlanıyor. Atıkların katı alım tesislerine ve gemilerine verilmesi amaçlanıyor. Bu konuda DTO İzmir ile koordineli çalışıyoruz. Bu sayede koordinasyonlu çalışma gücümüzü artırıyoruz” dedi.
YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLER DE İZMİR’DEKİ PROJELERE DESTEK VERİYOR
Dernek merkezlerinin İstanbul’da olduğunu ve projeleri eş zamanlı yürüttüklerine değinen Yörük, kıyı temizliği etkinliklerine halkın her kesiminden yoğun ilgi ve katılım ile fark yarattıklarını söyledi. Yörük, “Belli zamanlarda kıyı temizliğimiz dışında her yıl Mayıs ayının son haftasında tüm Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde eş zamanlı yürütülen ‘Akdeniz’i temizleyelim’ etkinliğinde yer alıyoruz. Geçen sene İzmir’de 5 farklı noktada bunu gerçekleştirdik. Genelde İzmir’deki faaliyetlere gönüllü katılımların sayısı diğer noktalara ve şubelerimize göre daha fazla oluyor. Bu konuda İzmir’in duyarlılığı üst seviyede. Ayrıca İzmir’de sivil toplum ağı oluşturmaya çalışıyoruz. Farklı alanlarda olan STK’ların networkünü oluşturuyoruz. Bunda aktif rol alıyoruz. Başka ülkelerden gelen yabancı öğrenci gönüllülerimiz oluyor. Bizim projemizde onlar da çalışıyor” diye konuştu.
BÜROKRASİ ÇALIŞMALARIMIZI YAVAŞLATIYOR
Deniz Temiz TURMEPA olarak “Kamu yararına çalışan kurum” statüsünde olduklarına değinen Yörük, buna rağmen eğitim ve etkinlik faaliyetlerinde bürokrasinin yavaş işlemesinden dolayı sıkıntı yaşayabildiklerini kaydetti. Yörük, yaşadıkları sıkıntılar hakkında şu bilgileri verdi:
“Bazen yazışmalarımıza çok geç geri dönüş alabiliyoruz. Bu durum çalışmalarımızı yavaşlatıyor. Bizim hiçbir maddi destek beklentimiz yok. Biz sadece bu eğitimleri vermeye çalışıyoruz. Diğer sorunumuz ise; kâr amacı gütmüyoruz. Bu işin pazarlamasını da yapmıyoruz. Ama özellikle büyük ölçekli özel sektörden biraz daha destek bekliyoruz. Biz gelirlerimizi bağışlardan elde ediyoruz. Kurumsal ve tüzel üyelerimizin bağışları var. AB’den gelen fonlar var. Ayrıca proje üretiyoruz ve proje desteği alıyoruz. Burada bağışçı sayısının artması gerekiyor. Biz de bunun çağrısını yapıyoruz. Gönüllü olarak ve üye olarak insanlara denizde sizin de tuzunuz olsun diyoruz.”
TURMEPA’NIN 22 YILLIK HİKAYESİ…
Deniz Temiz Derneği TURMEPA’nın 1994 yılında Rahmi Koç ve Deniz Ticaret Odası’nın önderliğinde kurulduğunu hatırlatan Yörük, DTO İzmir olarak ise 2006 yılından beri faaliyet gösterdiklerini kaydetti. Yörük, “Deniz temizliği ve varlığının önemine yönelik çeşitli eğitim ve kıyı faaliyetlerimiz oluyor. İl milli eğitim müdürlüğünün belirlediği okullarda eğitimler veriyoruz. Okul öncesi, ilköğretim, lise ve üniversite seviyesinde eğitimlerimiz mevcut. Okul sonrası yetişkin bireyler, STK’lar, balıkçı dernekleri ve özel sektör çalışanlarına yönelik de eğitimlerimiz oluyor. Bu eğitimlerde ana tema; deniz ve su yollarını korumaya yönelik çevre bilinçlendirme ve ekosistem bilinçlendirme oluyor. Bunun dışında farkındalık ve sosyal sorumluluk projelerimiz var. Bazen özel sektör ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bizim gönüllü eğitmenlerimiz oluyorlar ve çeşitli noktalarda eğitim veriyorlar. Sadece üye olmak ile kalınmıyor, gönüllü olarak ve üye olarak derneğin bir parçası haline geliyorlar” diye konuştu.
KUTU KU KUTU
İzmir Körfezi’nde güzel gelişmeler var, balıklar geri dönüyor
İzmir Körfezi’nin temizliğine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Yörük, şunları söyledi: “Körfez tam anlamıyla temizlenmedi ama eski halini bildiğim için alınan mesafe takdire değer. Eskiden kokudan yanına varılmazdı. Tamamlanan Büyük Kanal Projesi, bu süreçte büyük ve önemli bir adımdır. Bunun meyvelerini almaya başladık. Artık bazı mevkilerde yüzülmeye başlandı. Eskiden Körfez’de yaşayan bazı balık türlerinin bir kısmı dönmeye başladılar. Avlanabilir; yani ekonomik değeri olan balıkları Körfez’de daha sık görmeye başladık. Balıkçı dernekleri ile de konuştuğumuzda artık daha iyiye gittiğini söylüyorlar. Türleri korumak için de Körfez’de avlanan balıkçılarımızda ciddi bir hassasiyet var.”