SEDA GÖK-BOLU
Bolu, turizmden tarıma birçok alanda farklı projelerle büyümeyi hedefliyor. Bu kapsamda Bolu Belediyesi, il sınırlarındaki doğal hayatı korumak, endemik bitkilerine sahip çıkmak için tüm belediyelere örnek olacak bir çalışmaya imza attı. Bolu’nun sayıları 100’ü bulan endemik bitkileri, Endemik Bitkiler ve Gen Bahçesi Projesi kapsamında koruma altına alınacak. Böylece Bolu’ya ait hiçbir bitkinin nesli tükenmeyecek.
Bolu Belediyesi, Endemik Bitkiler ve Gen Bahçesi Projesi’ni Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) ile birlikte yürütecek. Proje kapsamında Bolu’nun literatürdeki mevcut endemik bitki türleri listesine yenilerinin eklenmesi de öngörülüyor. Abant’taki turizm artışı nedeniyle risk altında bulunan Abant Çiğdemi ile Ankara Çiğdemi ve Abant Çiğdemi’nin birleşmesinden oluşan Ala Çiğdem öncelikli olarak koruma altına alınacak. Çiğdemlerin korunması yanında Bolu markasına da eklenmesi planlanıyor.
İki yıl sürecek projenin tüm maddi ihtiyaçlarını Bolu Belediyesi karşılayacak. Gen Bahçesi için Belediye AİBÜ’ye Karacasu Yolu fidanlığında 200 metrekarelik bir yer tahsis etti. Arazi üzerindeki çalışmalar başlatıldı. Burada bitki türleri için yerden fare yada köstebek tehdidine, havadan karga tehdidine karşı önlemler alınarak arazi etrafına kafesler oluşturulacak. Bir yastıkta 30-40 bitki koruma altına alınacak. Yine yeni türlerin araştırılması için akademisyenlere araç vb. teknik destek sağlanacak. Proje kapsamında “Bolu İlinin Endemik Bitkileri” kitabı oluşturulacak. İngilizce ve Türkçe basılacak kitabın oluşturulması için ufak bitkilerin fotoğraflanabilmesini sağlayacak makro fotoğraf makineleri de yine Bolu Belediyesi tarafından temin edilecek. Bolu Belediyesi, maddi desteğinin yanında bünyesindeki Ziraat Mühendisleriyle de bitkilerin uyum ve koruma çabalarına katkı sağlayacak.
Endemik Bitki Gen Bahçesi Projesi üzerinde uzun süredir çalışan Bolu Belediyesi, Üniversitenin de projeye dahil edilmesiyle tamamen bilimsel bir çalışmayla Bolu’nun hafızasını oluşturmayı planlıyor. Proje kapsamında oluşturulacak birikime bilim dünyasının da destek vermesi bekleniyor. Projenin neticesinde Bolu İlinin Endemik Bitkileri adlı bir kitap da basılarak Bolu halkı ve bilim dünyasına kazandırılacak.
EKO TURİZM DENİNCE AKLA BOLU GELECEK
Gen Bahçesi oluştuğunda uluslararası bilim insanları arasında da Bolu’ya ilginin artması beklenirken, artan biyo çeşitliliğin Bolu’ya yerli ve yabancı turistlerin ilgisini de yöneltmesi bekleniyor. Bolu, bu çalışmanın neticelenmesiyle Eko Turizm alanında da Türkiye’nin anılan illerinden olmayı planlıyor. Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, “Bolu’nun geleceği eko turizmdedir” diyerek bu projede kararlı olduklarını söyledi. Yılmaz, “AİBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Eker başkanlığında akademisyenlerden oluşan bir çalışma grubuyla yürütülen proje, Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu koordinasyonunda gerçekleştiriliyor. İlk etapta 2 yıllık bir çalışmanın ardından bir çerçeve çalışma ortaya konulacak. Bu süreçte Bolu’nun literatürdeki 100’e yakın endemik bitki türüne yenileri eklenecek, yok olma tehlikesi altındaki türler koruma altına alınacak. Bolu’nun endemik bitki sayısı, 2 yıllık çalışmanın ardından net bir şekilde ortaya konulabilecek” dedi.
İLK KEZ BİR İL ENDEMİK BİTKİLERİNE SAHİP ÇIKIYOR
Yılmaz, projenin önemi hakkında “Biyo çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir olması adına her ilin kendi Gen Bahçelerini oluşturmasıyla bir ağ yaratılabileceği ve bu ağın da ülke ekonomisine ileride büyük faydalar sağlayabileceğine işaret ediliyor” dedi.
BOLU’YA PLAJ GELİYOR…
Öte yandan “Tabiatın Kalbi Bolu” turizm şehri olma hedefiyle çalışmalarına devam ediyor. Doğa, spor ve sağlık turizmini öncelikleri arasına alan Bolu Belediyesi’nin hedefi Bolu’yu ‘yaşanabilir bir dünya şehri’ yapmak. Doğa ile uyumlu bir turizm cazibe merkezi oluşturmak için yola çıkan Belediye’nin yeni projesi de yaklaşık 140’ın üzerinde gölü olan Bolu’da su sporlarının da yapılabileceği bir sayfiye ve rekreasyon merkezi oluşturmak.
Bolu Büyüksu Deresi’nde hayata geçirilecek projeyle, derenin 1 kilometrelik kısmı gölet haline getirilerek, deniz kumuyla yapay plaj oluşturulacak. Gölette, yüzme imkanının yanı sıra kürek ve kano gibi su sporları da yapılabilecek.
‘Karaçayır Olimpiyat Spor Kompleksi Projesi’ kapsamında Büyüksu Deresi’nin turizme ve sportif etkinliklere kazandırılması projesi kapsamında, öncelikle dere rehabilite edilecek. Büyüksu üzerinde bir kilometre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde bir gölet oluşturulacak. Gölet çevresinde deniz kumuyla yine bir kilometrelik yapay plaj oluşturulacak ve vatandaşların yüzebilmesi ve güneşlenebilmesi için gerekli teknik çalışmalar yapılacak. Sahilin yanı sıra kano yarışlarına uygun parkur düzenlemesi de yapılacak. Bolu özellikle kano yarışmaları açısından önemli bir parkura da sahip olacak.
Maliyeti yaklaşık 3 milyon TL olan projenin gelecek yıl tamamlanmasını planlanıyor. 2015 yılı sonuna kadar göletin, önümüzdeki yıl da peyzaj çalışmasının bitirilmesi hedefleniyor. Göletin bent başlangıcında eni 25metreolacak, yarışların da yapılacağı alanda genişlik 50 metreye kadar çıkacak.
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Büyüksu Sporları ve Sahil Projesi’ni çok önemsediklerini vurgulayarak, Bolu’da yaşayanların deniz özlemini gidermenin yanı sıra bu proje ile Bolu’yu su sporlarının da merkezi yapmak istediklerini söyledi. Yılmaz, “Biz Bolu’yu spor turizminin de merkezi yapma hedefindeyiz. Tüm olimpik sporların yapılabileceği bir potansiyele sahibiz. Bu amaçla ‘Karaçayır Olimpiyat Spor Kompleksi Projesi’ni yürütüyoruz. Bu proje içerisinde yer alan Büyüksu Su Sporları ve Sahil Projesi ile Büyüksu Deresi üzerinde bir kilometre uzunluğunda ve 50 metre genişliğinde bir gölet oluşturacağız. Dere rehabilite edilecek. Burada vatandaşlarımızın yüzebilmesi ve güneşlenebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacak. Oluşturulacak yapay plaj için kamyonlarla deniz kumu getirilecek. Projenin gelecek yıl tamamlanmasını planlıyoruz. Gölet çevresinde ayrıca yürüyüş yolları, parklar ve öz çekim noktaları da yer alacak. Gölette, halkımız yüzme imkanına kavuşacak ayrıca kürek, kano gibi su sporlarını da yapabilecek. Özellikle kano yarışları için önemli bir parkura sahip olacağız. Gelecekte Bolu, sporun her branşının yapılabileceği bir spor merkezi haline gelecek” diye konuştu.
BEBEK MEYVE ORMANINA BÜYÜK İLGİ
Bolu Belediyesi, Bolu’da doğan her bir bebek için meyve fidesi dikiliyor. Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın öncülüğünde 2013 ortalarında başlatılan ve şehirde çok büyük bir ilgiyle karşılanan “İki Fidanı Birlikte Büyütelim” adlı “Bebek Ormanı” projesi kapsamında bugüne kadar 4 bin meyve fidanı dikildi. Projeyle hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, şunları söyledi:
“Tabiatın Kalbi Bolu”da, doğaya, çevreye, geleceğimizin teminatı çocuklarımıza verdiğimiz değeri ve sevgiyi yansıtabilmek için “İki Fidanı Birlikte Büyütelim” adlı “Bebek Ormanı” projesini yürütüyoruz. ‘Her yeni doğan bebeğimize bir meyve ağacı’ anlayışıyla hareket ettiğimiz bu proje ile dört mevsimin tüm doğal güzelliklerinin yaşandığı Bolu şehrimizi daha yeşil hale getirmeyi ve bu konuda duyarlılığı yüksek nesillerin oluşturulmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Projeyle, hayata gözlerini açan minik yavrularımızın, kendi adları verilerek dikilen birer meyve fidanı olacak, çocuklarımız kendilerine ait olan bu meyve ağaçlarıyla birlikte büyüyecek. Bolu merkezde yılda ortalama 3500-4000 civarında çocuğumuz dünyaya geliyor. Her yıl ortalama 4 bin meyve fidanı dikebileceğimizi öngörüyoruz. Bizler de “tabiatın kalbi Bolu’da var olanı korumak, yenilerini eklemek ve gelecek kuşaklara bize bırakılanı daha iyi teslim edebilmek çalışıyoruz. 10 yılda bu projenin Bolu’da meyveciliğin geliştirilmesi konusunda da ciddi bir fark oluşturacak. Bu gelişime öncülük etmek istiyoruz. Toplam 300 dönümlük alana sahip bu proje 2013 yılında başladı. Elma, armut, dut, döngel, vişne, kiraz, ayva, erik, fındık ağacı var. Burada bulunan meyve fidanlarından kısa ömürlü olanlar da var. Önümüzdeki yıllarda ceviz fındık ve kestane gibi daha uzun ömürlü fidanlar da dikilmesini planlıyoruz. Çocuklarımızın ‘bu meyve ağacı benim’ deyip Bolu ile gelecekte de duygusal bir bağ kurabilecekleri bir projeye imza atmak istedik.40 yıl sonra bu çocuklar, torunları ile birlikte kendi adına dikilen bu fidanlardan meyve toplayacak. Dikilen fidanların diplerinin boş kalmaması için ayrıca meyve fidanlarının diplerine kavun, karpuz, kabak, domates, salatalık, biber, lahana ve fasulye gibi sebzeler dikildi. Burada yetişen ürünler satılmaya başlandı. Domates, biber ve fasulye bol miktarda var. Şu ana kadar 10 bin karpuz, 5 bin kabak, bin kavun, 500 domates, bin fide fasulye, 600 lahana, 50 asma dikimi yapıldı. Bu proje ile çiftçilerimize ve ziraatçiliğimize örnek olmayı ve öncülük etmeyi hedefliyoruz. Doğan bebeklerimizin sayısına göre yeni arazileri projeye dahil edeceğiz. Vatandaşlarımız Belediye’nin öncülüğünde oluşturulan bu bahçelerde üretilen sebze ve meyveyi dalından toplayıp evlerine götürebilirler. Önümüzdeki yıllarda ise başka çeşit sebzeler de yetiştirmeyi planlıyoruz. Organik ürünler elde etmeye çalışıyoruz.”
BOLU, TÜRK DÜNYASINI KÖROGLU İLE BİRLEŞTİRİYOR
Köroğlu… Bir halk kahramanı. Sadece Anadolu’da değil Azerbaycan’da, Türkmenistan’da, Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Özbekistan’da ve birçok başka coğrafyada destanlaşan şair, halk ozanı. Azerilerin Koroğlu, Özbek ve Türkmenlerin Göroğlu, Uygurların Goroğlu, Türklerin ise Köroğlu. Adı değişse de kahramanlığı çok büyük bir coğrafyaya yayılmış bir yiğit, bir aşık. Celali olarak anılsa da, halkın Beylerin zulmüne karşı koruyucusu. Türk Dünyası’nın RobinHood’u.
Bolu Belediyesi halk kahramanı Köroğlu’nu yaşatmak için önemli projelere imza atıyor. Hedef; Köroğlu’nu dünyaya tanıtmak. Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, yapılan çalışmaları şöyle anlattı:
“Bolu bir Köroğlu şehri haline gelecek. Bolu’nun kültür, ticaret ve sanat ayağının merkezine Köroğlu’nu yerleştireceğiz ve Bolu’yu Köroğlu ismi ile özdeşleşen bir marka şehir haline getireceğiz. Batının Robin Hood’unu tüm dünya biliyor. Şair, aşık ve bir kılıç ustası Köroğlu. Biz adaletin ve yiğitliğin simgesi Köroğlu’nu tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. Çünkü sazıyla, sözüyle de dünyadaki diğer kahramanlardan da nitelikler taşıyor.”
Yılmaz, ayrıca “Bolu, Köroğlu’nun Türk dünyasını birleştiren bir değer olarak yaşatılması için her yıl uluslararası bir festivale ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 21-23 Ağustos tarihlerinde 3’üncüsü düzenlenecek olan Uluslar arası Köroğlu Festivali, ülkemizin içinden geçtiği kritik dönem nedeniyle iptal edildi. Ancak söz konusu tarihlerde Köroğlu, Uluslararası Köroğlu Sempozyumu ile programını iptal etmeyerek Bolu’ya gelecek olan Türk Cumhuriyetlerinden konukların katılımıyla birlikte gerçekleştirilecek kültürel programlarla anılacak” dedi.
UNESCO KÜLTÜREL MİRAS LİSTESİNE ADAY
Bolu Belediyesi, UNESCO Türk Dünyası Dünya Belleği Unsurları Kayıtlarında yer alan Köroğlu’nun UNESCO Kültürel Miras Listesine alınması için de uzunca bir süredir çalışma yürütüyor. Bolu’da Köroğlu destanı olan diğer ülkelerin de kendi Köroğlu heykellerini sergileyebileceği büyük bir Köroğlu Parkı’nın yapımı için hummalı çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda Türksoy organizasyonu ile Türk dünyasından ünlü mimar, heykeltraş ve akademisyenlerin katılımıyla bir proje yürütülüyor. “Türk Dünyası’nın Köroğlu Parkı” olması amaçlanan proje kapsamında 75 bin metrekarelik parkta 25 metrelik dev bir Köroğlu heykelinin yanısıra, her ülkenin kendi Köroğlu’nu simgeleyebileceği sanat eserleri yer alacak. Projede büyük bir kültür ve araştırma merkezi ile Köroğlu Müzesi de bulunacak. Bu merkezin dünyadaki bütün Köroğlu araştırmalarının inceleneceği, yönetilebileceği, yönlendirileceği hatta araştırmaların neticelendirileceği bir merkez olarak hizmet vermesi amaçlanıyor.
KÖROĞLU VARSA BOLU BEYİ DE VAR
Bolu Belediyesi, Köroğlu’nu destanlaştıran diğer kahraman Bolu Beyi’ni de unutmadı. Her ne kadar destanın kötü kahramanı olsa da Bolu Beyi Osmanlı idarecileri arasında önemli bir kişi. Bolu Beyi dönemin ünlü ailelerinden ve Bolu’da Karacaağaç Köyü’nde ikamet ettiği biliniyor. Bolu Beyi’ni işaret eden, günümüze ulaşmış bir çeşme ve aile mezarlığı dışında pek bir eser bulunmamakla birlikte bazı rivayetler üzerinde araştırmalar yapılıyor.
Bu kapsamda halk arasında Bolu Beyi’nin olduğuna inanılan bir mezar bulunuyor. Bolu Belediyesi tarafından, şehir merkezinde Karaçayır Mahallesi’nde Gülez Sokak’ta bir evin bahçesi içinde, taşında “Bolu Beylerinden Musa Paşa oğlu Mehmet Bey” yazan mezar üzerinde araştırmalar yapıldı. Bolu halkının kulaktan kulağa efsaneleştirdiği ve Köroğlu’nun zulmüne karşı ayaklandığı Bolu Beyi’nin mezarı olduğunun söylencesi tarihi verilerle karşılaştırıldı.
BOLU BEYİ SİMGE OLARAK YAŞATILACAK
Mezar üzerine daha önce yaptırılan ve üzerinde “Bolu Beylerinden Musa Paşa Oğlu Mehmet Bey” yazan demir levhanın kim tarafından yapıldığı ve yerleştirildiği ise bilinmiyor. Ancak bu levha da bugün yok. Kişiye ait bu mülk üzerinde mezarın akıbeti tam olarak bilinmemekle birlikte ve çeşitli iddialarla Bolu’da zaman zaman gündeme getirilse de tüm bulguların işaret ettiği bu mezar, Bolu Belediyesi’nce sahiplenilmiş durumda. Bolu Belediyesi, yapılan tarihi karşılaştırmaların ardından Bolu Beyi’nin mezarı ve geride bıraktığı eserlerle ilgili üniversitenin de dahil olduğu bir işbirliğine imza atmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar ulaşılan çalışmalar, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden akademisyenlerin de dahil edilmesiyle daha da güçlü verilerle desteklenecek ve gerekli adımlar atılacak. Tüm bu çalışmaların tamamlanmasının ardından Bolu Beyi Musa Paşa oğlu Mehmet Bey’in mezarı, yok olsa dahi bir simge olarak bulunduğu yerde koruma altına alınacak yahut düzenlenmiş bir başka alanda anıtlaştırılacak. Bolu Belediyesi, Köroğlu destanının ortaya çıkmasında vazgeçilmez unsurlardan biri olan Bolu Beyi’ne de sahip çıkmanın kararlılığında.