RÖPORTAJ: SEDA GÖK
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Anadolu kentlerinin kendi kent değerlerini güzelliklerini geleceğe nasıl daha iyi taşıyabileceğinin derdinde olması gerektiğini söylüyor. Altepe, “Bursa; İstanbul’un arka bahçesi olarak değil de kendi değerleriyle öne çıkmalı. İzmir kendi güzellikleriyle, Amasya, Adana ve Konya vs tüm kentler kendi sahip olduğu öz kaynaklarıyla yüzünü geleceğe, çağdaşlığa dönmeli. Ancak o zaman çok daha fazla parmakla gösterileceğiz” diyor.
Türkiye olarak belediyecilik hizmetleri konusunda AB ülkelerinden çok daha önde olduklarına dikkat çeken Altepe, “Çünkü bizler değişime, yeniliğe ve gelişime açığız. Kendimizi her alanda geliştirmeye gayret ediyoruz. Sadece Bursa olarak imza attığımız hizmetlerle, 26 projeyle dünyaya örnek olduk” diyor. EGİAD YARIN Dergisi’ne değerlendirmelerde bulunan Altepe ile Bursa özelinden yola çıkarak Türkiye’deki gelişimi ve yapılması gerekenleri anlattı:
Türkiye’deki belediyecilik hizmetlerinin gelişimi hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Son yıllarda Türkiye’de belediyecilik anlamında çok büyük adımlar atıldı. Bursa ölçeğinde örnek verirsek, Bursa’da göreve geldiğimiz günden bu yana kentin değerlerini öne çıkarmaya çevirdik rotamızı. Çünkü Bursa, tarih, turizm, kültür, spor, sosyal, sanayi ve ticaret alanları başta olmak üzere aklınıza gelen her alanda çok zengin mirası olan büyük güzellikleri bünyesinde barındıran bir şehir. Bu nedenle Bursa’nın değerini artması bizim için çok öenmliydi. Büyükşehir Belediyesi’nde başkanlığımın 2. dönemini yaşadığım şu günlerde, gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, bizler Büyükşehir Belediyesi olarak Bursa’yı, sınır göz etmeden her alanda kalkındırmayı hedefledik, bu alanda çalışmalar yaptık ve aldığımız mesafe de apaçık ortada… Bursa’da 7 merkez ilçe vardı ancak biz, “Bu ilçe Büyükşehir sınırında değili buna bakmayız” demeden tüm Bursa’ya hizmetlerimizi ulaştırdık. Nerede vatandaşlarımızın ihtiyacı var biz oradaydık, nerede birinin canı yanıyor biz oradaydık. Belediyeciliğin ‘sadece yol yapmak’ olmadığına inandık ve eğitimden kentsel dönüşüme dek her alanda hizmetlerimizi sorumluluk bilinciyle yürüttük, yürütmeye de devam ediyoruz. Özellikle seçimlerden sonra Bursa’nın ‘bütünşehir’ yasasıyla, kentin tamamının Büyükşehir sınırlarına dahil edilmesi, hizmetlerimizi herkese ulaştırmamız konusunda da kolaylaştırıcı oldu. Bursa’da olduğu tüm Türkiye’de belediyecilik artık her alanda hizmet demek. Bu ülkenin kalkınması ve vatandaşın ihtiyacı olan doğru hizmetlerin gerçekleştirilmesi adına sevindirici bir durum. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi, bir kentin en gerçek ihtiyaçlarını kentin içinde yaşayan, orada büyüyen, o kentin havasını soluyan belediye başkanları bilir.
Türkiye ve İstanbul özelinde AB ile karşılaştırıldığında geldiğimiz nokta nedir?
Bizler, Türkiye olarak çok çetin ve zorlu dönemleri yaşayan bir ülkeyiz. Tarihten bugüne dek yaşadığımız gelişme ve kalkınma hatrı sayılır derecededir. Öte yandan İstanbul, her dönemde gözde olan ve tüm değişiklikleri her çağda birebir içinde tutabilen bir şehir. İstanbul her dönemde Türkiye’nin kalbinin attığı kent olma özelliğinde, bir kere bu herkesçe kabul edilmeli bence.
Ancak bu noktada bizler de Anadolu kentleri olarak, kendi kentimizin değerlerini güzelliklerini geleceğe nasıl daha iyi taşıyabiliriz bunun derdinde olmalıyız. İstanbul’un arka bahçesi olarak değil de Bursa, kendi değerleriyle öne çıkmalı. İzmir kendi güzellikleriyle, Amasya, Adana, Konya vs tüm kentler kendi sahip olduğu özkaynaklarıyla yüzünü geleceğe, çağdaşlığa dönmeli. Ancak o zaman çok daha fazla parmakla gösterileceğiz. Türkiye olarak AB ülkelerinden çok daha önde olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü bizler değişime, yeniliğe ve gelişime açığız. Kendimizi her alanda geliştirmeye gayret ediyoruz. Sadece Bursa olarak imza attığımız hizmetlerle, 26 projeyle dünyaya örnek olduk. Büyükşehir Belediyesi’nin de özverili çalışmalarıyla bu yıl Bursa, Hanlar Bölgesi, Cumalıkızık ve Sultan Külliyeleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Bunlar çok özel değerler, kültürümüzü bugünde yaşatan ve geleceğe taşıyan çok anlamlı eserler. Ayrıca Bursa’da Büyükşehir Belediyesi olarak yapacağımız tüm çalışmalarda dünyadaki örneklerine de bakıyor, teknik incelemelerde ve gezilerde bulunuyor, tüm alanlarda en güzel eserleri kentimize kazandırmaya çabalıyoruz. Ve gittiğimiz yerlerde gördüğüm kadarıyla söyleyebilirim ki Bursa ve Türkiye, pek çok AB ülkesinin çok önünde seyrediyor. Bugüne dek bu mesafe alındı, bundan sonra daha da güzelliklerin ülkemizi beklediğine inanıyorum.
Çağdaş belediyecilik anlayışındaki gelişmeler nelerdir?
Eskiden belediyeler sadece yol yapan bir kurum olarak algılanırdı. Bizler bu imajı kırdık. Çünkü bence belediyecilik içinde yaşanılan kentin tüm güzellikleri, değerlerini, kültürünü, sporunu, eğitim kurumlarını, gençlerini yaşlılarını ayrım yapmadan her alanda kucaklayan hizmetlere imza atmaktır. Bursa Büyükşehir Belediyesi, bunu gerçekleştirdi, çok gururluyum. Belediye olarak her alanda, her yerdeyiz. Gece gündüz demeden Bursa’nın geleceği ve bu kentte yaşayan vatandaşlarımızın mutluluğu için çalışıyoruz. Artık eğitim kurumlarının eksiklerine de bakıyoruz, ulaşıma alternatif öneriler de getiriyoruz hatta ve hatta Bursa’da ilk yerli tramvay üretimini de yaptık. Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Durmazlar Makine tarafından üretilen yerli tramvay, kentin caddelerinde ulaşım sağlıyor. Bizler bu tramvayların Avrupa ülkelerinin caddelerini ve sokaklarını da süslemesini arzuluyoruz ve olacağına inanıyorum. Aynı zamanda Bursa’nın dağından sahillerine dek kentin tüm gereksinimlerinin farkındalığıyla kente vizyon kazandırıyoruz. Öte yandan şehrin takımının da yanındayız,sel baskını yaşayan Balkan ülkelerinin de yanındayız. Sınır tanımıyoruz, kardeşiz dediğimiz herkeseulaşıyoruz. Çağdaş belediyeciliğin bu sorumluluğu gerektirdiğine inanıyorum.
Vatandaşın belediye yönetimine ve kararlara katılım düzeyi nedir?
Bursa’da vatandaşlarımız Büyükşehir Belediyesi’ne çok rahatlıkla ulaşabiliyorlar, herkesin sorusu Bursa’da cevap buluyor. Çünkü bizler göreve gelirken, ‘şeffaf ve katılımcı’ bir hizmet anlayışıyla yola çıktık. Bursa için yapılacak hizmetlerde halkın da katkısını alıyor, anketler düzenliyoruz. Kent dinamikleriyle, iş adamlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, dernekler, -siadlar, amatör spor kulüpleri ve kent konseyleriyle iletişimdeyiz ve halkın her zaman fikrini söylemesinden, yaşadığı kente aidiyet bilinciyle katkı koymasından yanayız. Bursa’da da bunun önemli ve güzel geri dönüşlerini alıyoruz. Bir konu daha var ki çok önemli, Büyükşehir Belediye Meclisi’mizde Bursa’ya hizmet etmiş eski başkanlarımız için de kürsümüz mevcut. Onlar da bizlere katılıp, bilgi ve deneyimlerini paylaşıyorlar. Kimseye “görev süreleri bitti, bize karışmasınlar” demiyoruz. Aksine her fikre, her düşünceye açığız ve bu katılımcılığın Bursa’nın geleceği için çok önemli ve gerekli olacağını düşünüyoruz. Çünkü kişiler geçici ama şehir kalıcıdır. Bizler günün birinde bu görevleri gençlere bırakacağız ama Bursa’da yaşamaya devam edeceğiz, çocuklarımız ve torunlarımız Bursa’da yaşamaya devam edecekler…
2023 yılında belediyecilik konusunda Türkiye’nin nasıl bir hedefi olmalı?
Türkiye’de yeniliğe açık ve sürekli gelişen bir belediyecilik anlayışı zaten var. Bunun getirisi olarak ülkede büyük adımlar atıldı, biliyorsunuz. 2023 yılında da belediyeciliğin Türkiye’nin modern vizyonuna yakışır değerde, halkın ve milletin memnuniyetine odaklı hizmetlerin yapıldığı, çağdaş hedefe yürüdüğüne şahit olacağımızı düşünüyorum.
Bursa’nın başarısındaki nedenler ve bu konudaki önerileriniz?
Bursa, çok özellikli ve çok değerli bir şehir. Aynı zamanda kendini kendine kapatmayan, yeniliğe, gelişime ve yenilenen değerlerinin sürdürülebilirliğine çok açıkbir şehir Bursa. Kentin sahip olduğu güzelliklerin değerini bilmek, atılanadımların vatandaşların mutluluğuna odaklanması ve Bursa’nın daha da modern bir kent olması hedefiyle çalışmalarımızı sürdürdük. Bu samimiyetle gece gündüz demeden, uzak yakın demeden vatandaşlarımıza hizmetlerimizi ulaştırdık. Ecdadımızın emaneti olan Bursa’yı daha güzel noktalara taşımaya gönlümüzü koyduk ve devamında da başarılı olduk. Bursa için her zaman aynı sorumlulukla çalışmaya devam ediyoruz.
Bursa özelinde önümüzdeki döneme yönelik hedeflerinizden de bahseder misiniz?
Bursa, son 12 yılda çok önemli adımlar attı, özellikle son 5 yılda ise 25 yıllık hizmet gerçekleştirildi. Öncelikle geçtiğimiz dönem başlattığımız stadyum, belediye binası ve teleferik hattının Oteller Bölgesi ve Gökdere etapları bu dönem tamamlanmış olacak. Yeni tramvay hatları ile toplu taşıma daha da rahatlarken, ihalesi tamamlanma aşamasında olan yeni Bursaray vagonlarının gelmesinin ardından Bursaray’daki yoğunluk azaltılmış olacak. Bunun yanında Yunuseli havaalanının özel uçuşlara açılmasıyla birlikte Bursa şehir dışından da daha ulaşılabilir bir kent olacak. Bursa’da turizm ve hizmetler sektörünün ön plana çıkması ve turizm gelirlerinin artmasına yönelik çalışmalarımızda önemli bir mesafe kat ettik ve Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağladık. Yeni dönemde kentimize gelen turistlerin Bursa’da daha fazla zaman geçirebilecekleri mekanlar ve aktiviteler üzerinde çalışacağız. Yeni kavşaklarla şehir içinde ulaşımı tamamen sorun almaktan çıkarmayı hedefliyoruz. Yeni dönemdeki önceliklerimizden biri de çevre. Bursa düzenlenmiş yeşil alanlarıyla Avrupa standartlarının üzerinde bir kent haline gelecek. Sanayi başta olmak üzere çevreyi kirletici unsurlar minimize edilecek. Özetle Bursa yeni dönemde yapacağımız yatırımlarla yaşamaktan daha fazla zevk alınacak bir kent haline gelecek. Öte yandantüm ilçelerde kırsal kalkınmanın önünü açacak yeni projeleri bir bir devreye alıyoruz. İlk etapta yine dağ yöresinde hayvancılığın geliştirilmesi için Et ve Et Ürünleri Tesisi kurulmasına yönelik proje çalışmaları devam ederken, tüm ilçelerin tarımsal yapısına uygun yeni projeler hazırladık. Meyve ve sebzeciliği destekleme projesi kapsamındasektöre destek amacıyla TARIM A.Ş.’nin kurulması, markalaşma desteği, yurt içi ve yurt dışı pazar araştırmalarının desteklenmesi, sulama ihtiyacını karşılayacak bölgesel sulama göletlerinin oluşturulması ve sondaj desteği, ürünleri değerlendirecek tesislerin kurulması, doğa şartlarına karşı erken uyarı sistemi kurulması, meyve sebze alım merkezleri, verimliliği yüksek fidan teşviki, zirai ilaç denetimi ve temini, analiz laboratuvarları kurulması, tarım arazilerine elektrik hattı çekilmesi, Tarım TV’nin kurulması ve bilinçlendirme çalışmaları, tarımsal ürünlerde kalıntı denetimi gibi konular üzerindeki çalışmalarımız devam ediyor.Yeni dönem,Bursa’da tarımsal alanda da tesisleşme hamlesinin yaşanacağı bir dönem olacak. Ürünlerin katma değerini arttıracak konserve, salça, turşu, meyve suyu gibi ürün işleme tesislerinin kurulması, et ürünleri tesisi kurulması, ürün üstü zirai ilaç kalıntılarını kontrol edecek laboratuvar kurulması, zeytinyağı denetimlerini sağlayacak laboratuvar kurulması, hayvancılık sektörüne yönelik ekipman desteği sağlanması, soğuk depolar kurulması ve meyve – sebze alım merkezleri gibi tesislerle ilgili proje çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Yine zeytinciliğin desteklemesineyönelik projeler kapsamında zeytin işleme tesisi kurulması ve hayvancılığın desteklemesine yönelik olarak da Organize Hayvancılık Bölgeleri kurulması, arıcılık ve ipekböcekçiliğinin teşvik edilmesi de bu dönemde üzerinde durduğumuz en önemli konu başlıkları arasında yer alıyor.Bursa, geçmişten bu yana hedefleri hep yüksek olan bir kent oldu. Keza bu tramvay üretiminde de böyle. Bu yola ilk çıktığımızda yurt dışındaki tramvay üretimi yapan firmalara giden arkadaşlarımıza gülüyorlardı. “Biz bunlara parça satalım nasıl olsa üretemezler” diyorlardı. Ancak onların 5-6 yılda yaptıkları çalışmaları bizim arkadaşlarımız 2 yıl gibi bir sürede tamamlamayı başardı. Şimdi ise o zaman bize gülen firmalar şimdi Bursa’ya gelip, bu üretimin nasıl gerçekleştiğini görmek istiyorlar. Tramvay üretimi ile yola çıkan firma bugün Avrupa’nın hızlı tren altyapısının da üretimini yapmaya başladı. Biz sadece Türkiye’de değil, içinde bulunduğumuz coğrafyada da raylı sistemlerin merkezi olmayı hedef olarak belirledik. Nasıl Bursa üretimi tur otobüsleri Avrupa kentlerinde geziyorsa yakın bir gelecekte Bursa’da üretilen tramvay ve raylı sistem araçları da Avrupa caddelerinde boy göstermeye başlayacak.