SEDA GÖK-ANKARA
OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi(OSSA) Koordinatörü Hilal Ünal, destekleme politikalarında özellikle KOBİ’lerin büyümesine odaklanılması gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye’de savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren firmalara daha fazla destek verilmesini isteyen Ünal, “Kümelenme; yurtdışındaki modellerinde de olduğu gibi bir araçtır. Yurtdışındaki modellerde baktığımızda 10-15 yıl boyunca devlet desteği alıyorlar. Eğer sizin için savunma sanayi önemli ise bu alanda alt sektörlerinizin de güçlü olması lazım. Burada KOBİ’lere daha fazla destek verilmeli. 20 milyon dolarlık yatırım yapabilen kaç tane KOBİ’miz var? Burada amaç büyükleri daha fazla büyütmek olmamalı” diyor.
Ünal ile OSSA’nın çalışmaları üzerinden Türkiye’deki savunma ve havacılık alanında gelinen nokta, yaşanan sorunlar ve yapılması gerekenlere ışık tuttuk.
Savunma sanayine yönelik kümelenme fikri nasıl ortaya çıktı ve nasıl yol alındı?
OSTİM; vizyoner yapısıyla 2007 yılında OSTİM içinde faaliyet gösteren firmaları nasıl rekabetçi bir konuma getiririm sorusuna cevap bulmak için stratejik bir analiz yaptırdı. URAK tarafından sahaya inilip detaylı bir araştırma yapıldı. Bu araştırmada bazı sektörler ön plana çıktı. Bu sektörlerin hizmet ettiği alt sektörlerinde neler olduğuna baktığımızda savunma ve havacılığa çalışan firmaların yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Aslında bu sürpriz bir sonuç değildi. Çünkü Aselsan, TAI ve Roketsan gibi büyük firmaların alt yüklenicileri burada faaliyet gösteriyorlar.
OSTİM OSB, “Savunma ve havacılığı nasıl geliştirebilirim” diye modellere bakıyordu. Yurtdışında uygulanan kümelenme modellerini inceliyor ve bunu uygulamaya başladı.
-Peki, süreç nasıl işledi?
Öncelikle üyeleri bir araya getiriyorlar ve arka arkaya toplantılar düzenleniyor. Güven oluşturuluyor. 2011 yılına kadar görüşmeler sürüyor.
-Yurtdışındaki hangi modeller inceleniyor?
Bu konuda Çankaya Üniversitesi yönlendirici oldu. Onlarla temasa geçip akademik destek alınıyor. 50 firmaya ulaşılıyor. 2011 yılında ben de OSSA’ya dahil oldum. 1993 yılından beri KOBİ’lerin içinde idim. OSTİM’de yerleşik çalışan bir firma sahibiyim. Belli bir yere gelindi ama yapılacak çok iş var.
Yurtiçindeki yerli üretimi arttırmak ve yurtdışında KOBİ’leri uluslararası pazarda rekabet edebilir hale getirmeyi hedef olarak belirledik ve yola çıktık. 2011 yılından beri 50 olan şirket sayımız 143 e ulaştı. Her başvuru yapan firmayı almıyoruz. Burada üretim yapabilmek, bu üretimi de havacılığa yönelik yapması ve ana sanayi tarafından da onaylanması gerekiyor. Onaylı tedarikçi olması gerekiyor. Aslında üye sayımız 300 de olabilirdi. Ama biz seçici olmak zorundayız.
-Bu hedefler doğrultusunda OSSA bugün neler yapıyor?
Tamamen KOBİ’ler tarafından yönetiliyor. URGE projelerimizi yürüten arkadaşlarımız var. Bizi dışarıdan kimse yönetmiyor. Bizler bir anlamda ‘damdan düşenler’ olduğumuzu için her KOBİ’ye yarayacak işler yapmaya çalışıyoruz. Hedeflerimiz belli. Zorlukların ne olduğunu biliyoruz ve bu zorlukları birlikte aşıyoruz.
Bir KOBİ’nin eğitime ihtiyacı varsa onu piyasadan en uygun fiyata bulup bu ihtiyacını karşılıyoruz. O eğitimin URGE kapsamında desteklenmesini sağlıyoruz. Danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. Sertifika almasını sağlıyoruz.
Havacılık için önemli olan AS9100 Belgesi için 18 firmamızı hazırlıyoruz. Bu belge çok önemli… Bunu kendi başına almakta zorlanıyor. Onlara maddi ve manevi destek sağlıyoruz.
Ortak fuarlara katılıyoruz. Yurtdışındaki fuarlara katılıp, toplantılarda konuşmacı oluyoruz. Artık dünya genelinde sektörümüz OSSA’yı biliyor. Yurtdışından bir yatırımcı Türkiye’de KOBİ aradığında OSSA ile temasa geçmesi gerektiğini biliyor. Biz üye kabiliyetlerimize göre firmaları birbiriyle buluşturuyoruz. Bunları para almadan yapıyoruz.
-Peki, Türk firmaları sizi ne kadar biliyor?
Yurtdışında yaptığımız gibi yurtiçindeki konferans, toplantılara ve fuarlara katılıyoruz. Biz herkese dokunuyoruz. İlgili bütün sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşları ile iç içe çalışıyoruz. Ayrıca sektörel her toplantıda olmaya özen gösteriyoruz. En önemlisi yurtdışından alım heyetleri getiriyoruz. İşbirliği günleri yapıyoruz. Geçtiğimiz 14-16 Ekim tarihleri arasında Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri’nin ikincisini düzenledik ve geri dönüşleri çok başarı oldu.
İki gün boyunca 4 bin 800 iş görüşmesi yapıldı. Bunlar da doğru adamların bir araya geldiği iş görüşmesi idi. Türkiye’de ilk defa uygulanan bir sistem idi. Ayrıca 250 firmanın 130 firması yabancı idi.
Bakınız; savunma ve havacılığın anahtar firmaları var. Airbus, Boeing gibi… Bu firmaların hepsi burada idi. O firmalarda da satın almadan sorumlu yetkililer burada bulundular. Bu organizasyon için iki yıllık bir çalışmanın ürünüdür.
-Bu ikili görüşmelerin ticari hacmi ne kadar idi?
Bugün bizim sektörümüzdeki bir firma size “merhaba” dese bile sizinle çalışması iki yılı buluyor. Uzun bir süreçtir. Sektöre büyük bir katma değeri oldu. URGE Projesi kapsamında 24 firmamız var. Bunların ihracatında yüzde 100 artış yaşandı.
Savunma sanayimizin gelişim hızı sizce ne düzeyde?
10 yıl önce neyimiz vardı şimdi neyimiz var? Eskiden her şeyi yurtdışından alıyorduk. Şimdi raf ürünümüz var. Roketimizden gemimize kadar her şeyimiz var. Artık bu raf ürünlerimizi ihraç edebiliyor olmamız lazım. Bazı çalışmaları olan firmalarımız var. Ama bizim hedefimiz alt yüklenicilere daha fazla pay düşmesi için bu ihracat payının arttırılması. 2015 yurtdışı takvimimizi belirliyoruz. Firmalarımızdaki eksikliklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz.
Firmalar size en çok hangi sıkıntılarla geliyorlar?
Sertifikasyon için geliyorlar. Üretim ve kaliteye yönelik sıkıntılarla geliyorlar ve çözüm bekliyorlar. OSSA’nın firmalarında daha çok mühendis ve yabancı dil bilen personelimiz var. Ama yeterli değil. Yeni nesil her şeyi çabuk tüketiyor. İnsan kaynağı kalitesini yükseltmemiz gerekiyor. Üniversitelerle dirsek teması çalışıyoruz. Gençleri sanayinin içine çekmeye çalışıyoruz. Gelecek nesilleri bu sektöre kanalize etmek istiyoruz. OSSA’nın içindeki firmaların içinde onları stajyer olarak ya da çalışma odaklı yönlendiriyoruz.
2023 yılındaki nasıl bir hedefimiz var?
OSSA olarak sadece parça değil artık alt sistem üretmek istiyoruz. Bunları ürettiğimiz de ana sanayi firmalarımızın maliyetleri düşecek ve daha fazla ihracat yapabilecek.
Biz sayısal değil ama kalite olarak hedefler belirledik. Üye sayısında sayısal hedefimiz yok. İhracat yapalım, yurtiçindeki payımızı arttıralım. Yeni ürünlerimiz olsun. Biz bunlara odaklandık. Temkinli ve emin adımlarla büyümeyi hedefledik.
Bakınız; Kümelenmeler yurtdışındaki modellerinde de olduğu gibi bir araçtır. 10-15 yıl boyunca devlet desteği alıyorlar. Eğer sizin için savunma sanayi önemli ise bu alanda alt sektörlerinizin de güçlü olması lazım. Burada KOBİ’lere daha fazla destek verilmeli. 20 milyon dolarlık yatırım yapabilen KOBİ’miz var mı? Burada amaç büyükleri daha fazla büyütmek olmamalı.