Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (Junior Chamber International-JCI), üyelerine liderlik vasıfları ve toplumsal bilinç kazandırarak, yaşadıkları toplumda pozitif değişimi sağlamalarına destek olmayı amaçlayan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olarak hizmet veriyor.
EGİAD Yayın Takımı Üyesi ve aynı zamanda EGİAD Sanayi Komisyonu Sürdürülebilirlik ve Global Compact Projesinden Sorumlu Başkan Vekili Açelya Baç Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği’nin de çiçeği burnunda İzmir şube başkanı…
Açelya Baç, Birleşmiş Milletler bünyesinde, özel danışman statüsünde yer alan ilk sivil toplum kuruluşu olduklarını belirterek, “Logosunda yer alan kalkan sembolü koruyan ve savunan kişiyi temsil etmekle birlikte Birleşmiş Milletler’in logosunda kullanılan sembolün aynısıdır. JCI, Birleşmiş Milletler’in bu logonun kullanımı için izin verdiği tek sivil toplum örgütüdür. Dünyada 200 binden fazla aktif resmi üyesi bulunmakta. Üyelerimizle birlikte geçmiş yıllarda olduğu gibi, Birleşmiş Milletler’in kalkınma hedefleri doğrultusunda hem ulusal hem de uluslararası çapta projelere imza atmaya devam edeceğiz. İş dünyasına yönelik çalışmalarımızın yanı sıra üyelerimizi liderlik ve girişimcilik becerilerine de atıfta bulunarak toplumun pozitif gelişimine katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. Bu sene yurt dışı ile yaptığımız projelere ağırlık vermek istiyoruz. “Yurtdışında yaşayan Türklere destek olmak amaçlı “Feel Good Wherever You Are”; iklim değişikliği, doğayı koruma konularına ilişkin “Yeryüzünü Duy”, kadınları iş dünyasında desteklemek amaçlı “İŞ’te Dijital Kadınlar”, Avrupa’da 3.’lük ödülü almış JCI’ın resmi eğitimleri ile harmanladığımız bir eğitim serimiz “Apple Tree” ve genç girişimcileri desteklemek ve eğitmek üzerine Altın Fikirler Projeleri ile önemli adımlar atmayı planlamaktayız.” diyor. Baç ile başkanlık serüveni üzerinden JCI faaliyetlerine, İzmir Şubesi’nin hedeflerine ve yeni projelere ışık tuttuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İzmir’de doğdum. Liseyi Saint Joseph’te okuduktan sonrasında Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde eğitimimi aldım. Bana genel bir bilgi birikimi sağlayacağını ve aile şirketime katkı sağlayabilmem açısından da ileride iyi olabileceğini düşünerek yönetim danışmanlığı sektöründe çalıştım. Sektörün önde gelen firmalarından biri olan Deloitte’da çalışmak yöneticiliğime büyük katkısı olan bir basamak oldu. 2015 yılı sonunda İzmir’e döndüm ve son 6 yıldır aile şirketimizde görev yapıyorum.
Aile şirketiniz ne üzerine faaliyet gösteriyor?
Babam tarafından kurulmuş olan firmamız İlke Endüstriyel Boyama Sistemleri, boya kabinleri ve imalat sektörüne toz ve yaş boya uygulamaları için kabin ve fırın üretimi yapıyor. Fabrikamız Akhisar Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapıyor. İzmir’de merkez ofisimiz var.
İstanbul’da kalmayı düşünmediniz mi? Aile şirketine dönme kararınızda tatlı bir baskı oldu mu?
Yok, hiç baskı olmadı. Birçok ailede olduğu gibi babam da tabi ki onun kurup büyüttüğü şirketin sürdürülebilirliğini istiyordu ancak her zaman seçimlerimizi bize bıraktı. Mesela kardeşim de Kanada’da Vancouver Film School’da okudu ve sinema sektörünü seçti. Benim tercihim ise İzmir oldu. Çünkü çok güzel bir şehir, İstanbul okurken güzeldi. Çalışma hayatına girdiğinizde o yoğunluk ve karmaşada artık aynı tadı alamıyorsunuz.
JCI ile yollar nasıl kesişti?
Aile şirketine ilk geldiğimde her ne kadar yönetim danışmanlığı sektöründen gelsem de liderlik adına geliştirilmesi gereken yönlerim olduğunu biliyordum. Şirketimiz mühendislik odaklı faaliyet gösteriyor. Benim alt yapım ise mühendislik değil. Burada teknik terimleri anlamıyordum, yöneticilere ve çalışanlara ulaşmakta zorluk çekiyordum. İşim dışında pratik kazanabileceğim bir alan arayışı içindeyken şirketimizin Genel Müdür Yardımcımız bana üye olmamı önerdi. Kendisi de JCI üyesi idi. Birkaç toplantıya katıldım, ilgimi çekti. Şansıma da çok güzel etkinliklere denk gelmişim.
JCI içinde sistem nasıl işliyor? Sizin başkanlık yolculuğunuz nasıl oldu?
Yönetim kuruluna bağlı direktörlükler var. Bunlar bireysel gelişim, toplumsal gelişim, iş dünyası, eğitim direktörü, toplantı direktörü gibi farklı başlıklarda görev yapıyor. Ayrıca bu dönem İzmir şubesi olarak Komiteleşme konusunda çalışmalarımız var.
Siz hangi direktörlüklerde görev yaptınız?
İzmir’de eğitim direktörlüğü ile başladım. Dönem içerisinde sosyal aktiviteler yaptım. Ertesi sene de Türkiye eğitim direktörlüğünü gerçekleştirdim.
Aynı dönemde İzmir Şube’de Uluslararası Çeşme Organizasyonu Direktörlüğü yaptım. Çeşme Organizasyonu, bizim 24 yıldır gerçekleştirdiğimiz bir organizasyon. Türkiye’den geniş çaplı bir katılım olduğu gibi uluslararası katılımlar da oldu. Eğitimler düzenledik, çok güzel bir parti düzenledik. Konumuz da sinemaydı ve bir kostüm partisi yaptık. O yıl Çeşme Organizasyonu direktörlüğümü de tamamladım. Ertesi yılda da yönetim kuruluna girdim. Yönetim kurulunda da üye iletişim ve bireysel gelişimden sorumlu başkan yardımcılığı görevini yaptım. Aynı sene JCI Türkiye’de yine görevim vardı, Uluslararası İletişim Direktörlüğü’nü yürüttüm.
Üyeden en çok hangi başlıklarda eğitim ve organizasyon talepleri geldi?
Her dönem başında şubemizde bir anket düzenleyerek üyelerden talepleri alıyoruz. Genelde iş dünyasına yönelik Kişisel Gelişim ve Hobi üzerine eğitimlerin tercih edildiğini söyleyebilirim. Aynı zamanda, JCI’ın resmi eğitimleri dolu dolu ve interaktif eğitimlerdir. 20’ye yakın resmi eğitim var, bunları her sene veriyoruz. JCI fırsat alanları, toplumsal gelişim, bireysel gelişim, iş dünyası ve uluslararası olmak üzere 4 ana başlıkta toplanıyor. Eğitimlerimizde aslında bu alanların altlarını doldurarak, insanlara nasıl bu fırsat alanlarından yararlanabileceklerini gösteriyoruz.
JCI size aynı zamanda eğitimci olabilme fırsatı veriyor. Ben de aldığım eğitimlerle bir yerden sonra eğitim verebilir düzeye geldim. Hem İzmir’de hem Bodrum’da Etkin Liderlik Eğitimlerini ve Yaratıcı Drama eğitimini üyelerimize verdim.
JCI İzmir’in Türkiye içindeki yeri nedir?
JCI İzmir Türkiye’nin eski ve köklü şubelerinden biri diyebiliriz. 30 yıllık bir tarihi var. Bunun yanında bizim şu andaki JCI Türkiye Başkanımız M. Altuğ Türkdalı, JCI İzmir’den çıkmış bir başkan. Ayrıca 3. büyük şehir olmasından kaynaklı olarak insanların ilgi duyduğu, katılmak istediği bir şehir İzmir.
Her JCI şehrinin kendine özel oluşturduğu projeler var. İzmir olarak sizin odaklanacağınız alanlar neler olacak?
Bu dönemde iş dünyasına yönelmek istiyoruz. En büyük etkinliğimizin Çeşme’de olmasından da kaynaklı İzmir’e bakış açısı “eğlenilen yer” algısına dönmüş. Ancak JCI İzmir olarak geçtiğimiz 3 senede eğitime ağırlık verdik. Bu sene de gelişmekte olan İzmir Sanayisi ve İş Dünyası ile paydaşlıklarımızı ve projelerimizi arttırmayı planlıyoruz.
Bu noktada siz “İzmir eğlenilen yer değil eğitim yeri” mi diyorsunuz?
Hem eğitim ve hem iş dünyası şehri. İzmir biraz İstanbul’un gölgesinde kalmış durumda. Biz İzmir’in biraz da bu tarafını desteklemek istiyoruz. Hem kendi içimizde, hem İzmir’de, hem Türkiye’de hem de uluslararası JCI içerisinde bunu ön plana çıkaracağız.
Peki bunu nasıl yapacaksınız?
Aklımızda birkaç tane proje var. Bunlarla alakalı olarak paydaşlıklar yapmak istiyoruz. İlgili belediyeler ve ticaret odası, ihracatçı birlikleri bizim projelerimizde önemli yer tutar ve organize sanayi bölgeleri aslında şu andaki hedefimizdeki yerler.
Siz daha çok sanayiye ve iş dünyasına dokunmaya odaklı bir tutum sergileyeceksiniz kendi döneminizde…
Evet.
Çalışma takviminizde başka neler var?
Topluma ve dünyaya dokunacak bir projemiz var. Örneğin: “Yeryüzünü Duy” Projesi. İnsanları daha yaşanılabilir yeryüzü hakkında bilinçlendirmek istiyoruz. Su, atık, hava kirliği ve vahşi yaşam konusunda ne yapabileceksek yapmak istiyoruz. Çöp ayrıştırması konusunda eğitimler düzenledik. Atıkların biriktirilmesiyle alakalı 2 aylık bir proje. Eğitimlerle başladık. Geçtiğimiz günlerde yine bu proje kapsamında WWF Türkiye Direktörü Sn. Dr. Sedat Kalem sunumunda “Ekolojik Ayak İzi ve Yeşil İyileşme” adında bir oturum organize ettik.
Başka neler yapabiliriz görüşmelerimiz sürüyor.
Ayrıca Çeşme Organizasyonu, JCI İzmir’in 24 yıldır devam eden bir projesi, her dönem organizasyonu yapılıyor ve eğitimler düzenlenerek şubeler arası keyifli yarışmalar ve eğitimler yapıyoruz. Türkiye olarak, JCI Global içinde adet ve içerik olarak en güçlü proje üreten ülkelerden birisiyiz. Örneğin, 2019 Avrupa Konferansı’nda bizzat benim de olduğum izleyiciler arasında en az 10 tane projemiz ödül aldı. Alkışlayarak, “Artık, yine mi JCI Türkiye” dediler.(ve Gülerek…)
Kendi döneminize yönelik nasıl bir slogan belirlediniz?
Biz dedik ki, “Değişim bizimle başlar.” Çünkü değişen bir dünyadayız. Pandemi yoktu ama şimdi pandemi var. Hızlı adaptasyon göstermek, bu değişime hızlı adapte olmak zorundayız. Her zaman önce kendimizden başlayacağız değiştirmeye ve geliştirmeye… Çünkü bizim ana odak noktamıza baktığımızda toplumsal ve bireysel gelişim. Gelişim de değişimi getiriyor.
Başkanlık için 1 yıl az değil mi?
Aslında JCI bir deneyim yeri ve bu doğrultuda bizim tüm görevlerimiz dünya genelinde “One year to lead” diye anılıyor. JCI hayatı deneyimlemenin ta kendisi ve takdir edersiniz ki hayatta olduğu gibi JCI’da da deneyimleyeceğimiz o kadar çok alan var ki… Bu yüzden de başkanlık öncesi ve sonrası o kadar çok şey yapıyorsunuz ki bence az değil.
Başkanlığınızda gerçekten kafanızda bir plan oturmuş oluyor ve hemen hızla adapte oluyorsunuz. JCI size çok güzel dostluklar kazandırıyor. 1 yıl o yüzden az bir süre değil tam tersine değişim daha hızlı gelişimleri getiriyor.
Üniversite gençlerini nasıl içinize daha çok dahil edeceksiniz?
Üniversitelerle bunu konuşuyoruz. Üniversitelerle bir paydaşlık yapmayı düşünüyoruz. Özellikle de girişim merkezleri var. İzmir’de de birkaç tane iletişimde olduğumuz yer var. Onların da paydaşlığıyla üniversitelere bunlarla alakalı yazılar yazıp görüşmeler yapacağız.
Bu kadar şey içerisinde siz kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz? Süreci nasıl yönetiyorsunuz?
Bazı insanlar “Deli misin?” diye soruyorlar. Çünkü aynı zamanda işim de çok yoğun. Çünkü üretim yapan bir firmayız. Benim işimde de güzel bir ekibim var. Bunu da aslında JCI’ya borçluyum; JCI sayesinde geliştirdiğim zaman yönetimi ve organizasyon becerilerim sayesinde iş dünyası ve sosyal hayat arasındaki en verimli dengeyi kolayca kurabiliyorum. Ayrıca iletişim yeteneğim ve duygusal zekama verdiği katkıların da mental olarak dayanıklılık verdiğini düşünüyorum.
JCI hala benim için bir yolculuk… Eminim ki bu sene daha da üstüne katarak ilerliyor olacağım.