İngiltere merkezli girişim Goodsted, Selin Yiğitbaşı Ducker tarafından Mart 2018‘de kuruldu. 2018 yılının son çeyreğinde Goodsted platformunu geliştirmek üzere Univerlist’in kurucusu Murat Ödemiş ve takımı ile çalışmaya başladı. 2019 yılında gerçekleşen, bireyler ve şirketlerle olan etkileşimler sonucu yazılımın ilk versiyonları geliştirilmeye başlandı ve 2020 yılında BETA platformu COVID-19 kriz döneminde Londra’da halka açıldı.
Goodsted platformu üzerinden bireyler, yeteneklerini ve iş becerilerini gönüllü olarak sosyal ve çevresel etki yaratan girişimlere, projelere ve yardım kuruluşlarına destek olmak için kullanırlar. Şirketler ve organizasyonlar da platformu gönüllülük programlarını yönetmek amacıyla ve etkileşimlerinin raporlamasını kolay bir şekilde yapabilmek için kullanırlar. Bu sayede, hem bireyler ve kamu sektörü, hem de özel sektör aynı platform üzerinden, sosyal ve çevresel gelişim hedefleri doğrultusunda işbirliğinde bulunabilirler.
Sosyal ve çevresel etki yaratma konusunda işbirliğini kolaylaştıran Goodsted platformu, son olarak İngiltere’den Mariana Investments, Finlandiya’dan Von Rettig aile üyeleri, Türkiye’den EGİAD Melekleri, Melek yatırımcılar Neşe Eren, Cavit Gündüz, Ece Elbirlik Ürkmez, Şelale Zaim Gorton, KolayOto.com kurucu ortakları Onur Eren, Hakan Önal ve diğer melek yatırımcılardan 1 milyon 575 bin pound değerleme ile toplam 225 bin pound yatırım aldı. Bu yatırım ile birlikte, Goodsted herkese açık olan sosyal etki için işbirliği platformu ve SaaS ürünü olarak müşterilerine en iyi şekilde destek olabilmek için çalışmalarına ve yazılım geliştirmelerine devam ediyor. Girişimcilik ve platformun kuruluş hikayesini paylaşan Selin Yiğitbaşı Ducker, bu konuda sorularımızı yanıtlandırdı:
Selin Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
İzmir’de Işıkkent Eğitim Kampüsü Lisesi’nden mezun oldum ve İngiltere’de Exeter Üniversitesi’nde İşletme ve Yönetim okudum. Ayrıca Fransızca dilini yan dal olarak aldım. Lisans programından mezun olduktan ve stajlarımdan sonra, Londra’da Central Saint Martins 3 aylık bir grafik tasarım kursuna katıldım. Burada görsel tasarım konusunda ilerleme şansı buldum.
Aslında küçüklüğümden beri çizim ve tasarım yapmak en büyük tutkumdu, bu nedenle tasarım veya mimarlık okumayı da düşünmüştüm. Ama kariyer planlama ve üniversite bölümü seçmeme yardımcı olmak için girdiğim testte, izole bir şekilde tek başıma masa başı çizim yapmaktan hoşlanmayacağım ortaya çıkmıştı ve uygun rollerin pazarlama ve reklamcılık olduğunu görmüştüm.. Ben de işletme okumanın bana genel bir bilgi birikimi sağlayacağını ve aile şirketime katkı sağlayabilmem açısından da ileride iyi olabileceğini düşünerek işletme okumayı seçtim. İyi ki de işletme okumuşum. Bir çok yararını gördüm.
Annemin kütüphanede iş kitaplarının yer aldığı raflardan en ilgimi çeken kitaplar, pazarlama kitaplarıydı. Coca-Cola Company’nin eski CMO’su Sergio Zyman’ın yazdığı ‘The End of Marketing as We Know It’ adlı kitabını okuduktan sonra pazarlama konusuna merak sardım.. Üniversite eğitimim ve sonrasında birçok pazarlama stajı yaptım. Daha sonra 2 yıl kadar Pazarlama Müdürü olarak Brand Finance firmasında Londra’da çalıştım.
2015 yılında Harvard Business Review da çıkan Tasarımcı Düşünce Şekli makalesi beni çok etkiledi ve bu konunun pazarlamanın yanında, kariyerim açısından keşfetmek istediğim bir alan olduğuna karar verdim. Goldsmiths University of London, Tasarım ve İnovasyon Bölümünde master programına başladım, ve tezim içinde Platform Ekonomileri konusunda çalışıp kullanıcı deneyimi alanında tecrübe kazanarak yeni bir dünyaya ayak basmış oldum.
Yüksek lisans eğitimim sırasında, bir tanıdığım ile birlikte, herkesin sevdiği işi yapmasına, sevdiği işten, ilgi alanlarından para kazanmasına olanak tanıyan bir platform kurma üzerine çalışmalar yaptık. Bu sırada kullanıcı deneyimi tasarımı ve platform ekonomileri konusunda çalıştım. Potansiyel kullanıcı kitlesi ile problem tespiti için mülakatlar yaptım. Sonrasında bu girişim ve ortaklık konusunda ilerlememe kararı aldık. Her tecrübe gibi bu deneyim de yüksek lisans eğitimimin yanında kendim için anlamlı dersler çıkarmamı sağladı.
Yüksek lisans sonrası Birleşmiş Milletler’in 2030 için Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine nasıl en iyi şekilde destek olabilirim diye düşündüm. Sosyal ve çevresel etki yaratmak için başlatılan, yaşadığım ve okuduğum yere yakın gönüllü olarak yardım edebileceğim projeler arayışına çıktım Bu konular hakkında da iş imkanları ararken, aynı zamanda aile şirketinde pazarlama alanında çalışmaya başlamıştım. Tam da bu dönemde Goodsted fikri aklımda oluşmaya başlamıştı
Kurduğunuz Goodsted, sosyal ve çevresel etki yaratma konusunda işbirliğini kolaylaştıran bir platform olarak ifade ediliyor. Bu fikir nasıl ortaya çıktı ve gelişti? Bunu biraz daha ayrıntılı olarak okuyucularımıza anlatır mısınız?
Bahsettiğim gibi, sahip olduğum yetenekleri gönüllü olarak sosyal ve çevresel etki yaratan projelere yardım etmek için kullanıp, hem tecrübe kazanıp, hem pozitif etki yaratıp, hem de bu sektörü tanımak istiyordum.
Bulduğum gönüllülük rolleri genelde uzun dönemliydi ve yeteneklerimi kullanmam gerekmiyordu. Kısa dönemde yardım edebileceğim, pazarlama, inovasyon ve tasarım yeteneklerimi kullanabileceğim fırsatlara kolayca ulaşamamıştım. Üniversitedeki hocalarıma ve arkadaşlarıma sorup, onların tanıdıkları ile konuşmaya ve araştırmaya başladım.
Bu arayışta crowdfunding sitelerinde gördüğüm para arayışında olan projelere, para yerine yeteneklerimle yardım edebileceğimi söylemek için ulaştım. Bu arada, neden kolayca yetenek veya zaman vereceğim bir dijital platform olmadığını düşündüm ve Goodsted’in kuruluş yolundaki ilk adımları da bu düşünce sonrası atmaya başladım.
Başlarken Goodsted daha çok toplum yararına olan projelere destek olmak isteyen gönüllülerin bulunduğu veya birey ve şirketlerin sahip oldukları ürün ve mekan gibi kaynakları bağışlayabilecekleri bir platform olarak başlamıştı. Fakat ürünü geliştirirken, pazarın ve konuştuğumuz potansiyel müşterilerin ihtiyaçlarından, aslında hali hazırda gönüllülük programı olan şirketlere de bu programları yönetebilmeleri için yardım edebileceğimizi farkettik. Goodsted platformunu hizmet olarak yazılım (Software as a Service) ürünü olarak geliştirmeye devam etmenin, şirketin sürdürülebilirliği için daha iyi olacağını gördük.
Goodsted’ın kullanıcılarının ve müşterilerininin ihtiyacı nedir ve sunduğunuz çözüm nedir?
Sürdürülebilir kalkınma için daha fazla kuruluşun ve bireyin sosyal etki yaratan projeleri, startupları ve organizasyonları destekleyebilmesi gerekiyor. Pek çok kişi ve kurum bunu yapmak istediği halde doğru projeye ulaşamayabiliyor, ulaştıklarında da verdikleri desteğin ve gönüllülük çalışmalarının takibini gerçekleştiremiyor geri bildirim toplayamıyor veya etki ölçümünü kolayca yapamıyor.
Ayrıca gönüllülük programları olan şirket ve organizasyonlar, bu programları yüzlerce veya binlerce birey ve organizasyon için yönetirken, çalışanlarınınhangi aktivitelere katıldığını, ne yaptıklarını, ne kadar zaman harcadıklarını, hangi yeteneklerini sunduklarınıve nasıl çıkarımda bulunduklarını toparlamak ve raporlamak için çok zaman harcıyorr. Bunun yanı sıra, bu tarz programlara bireylerin katılım oranı çok düşük olabiliyor. Mesela İngiltere’de 11 milyon çalışan gönüllülük programlarına katılma hakkına sahip. Fakat katılım oranı sadece ortalama 14.3%. Bireylere daha çok seçenek sunarak, mesteklaşlarının ve arkadaşlarının neler yaptığına platform üzerinden tanık olup katılımları sonucunda alacaklarıgeri bildirimle ne kadar pozitif etki yarattıklarını görerek de katılım oranını arttırabileceğimizi düşünüyoruz.
Geçtiğimiz yıl ve bu sene başında Goodsted’i birçok kullanıcı ile buluşturma imkanı bulduk. Bunun sonucunda platformun kullanıcı deneyimi açısından geliştirmelere devam ettik ve sunduğumuz servisi nasıl en iyi şekilde konumlandırabileceğimizi araştırdık.
Goodsted ile aynı platform üzerinden müşterilerimize 3 çözüm sunuyoruz;
- Çalışan mutluluğu: Şirketlerin sosyal amacına göre etkin bir şekilde hareket edebilmeleri için, çalışanlarını dahil etmelerine yardımcı oluyoruz. Çalışanların yeteneklerini, şirketlerin sosyal amacıa uygun projeler için kullanmalarını ve şirket içi projelerde mesteklaşlarını dahil ederek yönetmelerini kolaylaştırıyoruz. Bu sayede,, çalışan bağlılığı ve mutluluğunu artırmayı amaçlarken, beceri gelişimi sağlamayı ve sosyal etki yaratmayı hedefliyoruz.
- Topluluk işbirliği: Bireylerin ve kuruluşların topluluklarına ve ağlarına, sosyal ve çevresel etki için ortak hedefler üzerinde işbirliği yapmak için fikirlerini, becerilerini ve uzmanlıklarını paylaşmalarına yardımcı oluyoruz. Üyeler birbirlerini kolayca bulabilir ve birbirlerinin görevlerini ve yeteneklerini öğrenebilir, başkalarını fikirleriyle katkıda bulunmaya davet etmek için bir soru ortaya koyabilir ve hatta ortak hedefler üzerinde işbirliği yapmak için yeni girişimler başlatabilirler. Bu toplulukların yöneticileri, toplulukları hakkında fikir edinmek için etkileşimleri takip edebilir ve kolektif etki hakkında kolayca rapor verebilir.
- Paydaş katılımı: Şirketlerin paydaşlarına sosyal amaçlarının farkındalığı ve bu amaçlarla ilgili çalışmalar yapmalarına yardımcı oluyoruz – sadece çalışanları değil, aynı zamanda müşterileri, tedarikçileri, kar amacı gütmeyen ortakları ve diğer üyeleri için. Platform; şirketler, kurumsal vakıflar, üniversiteler ve yerel yönetimler tarafından sosyal ve çevresel hedeflerle çok sayıda paydaşın ilgisini çekmek için kullanılabilir. Paydaşları sosyal amaca dahil etmenin çeşitli faydaları var. Müşterilerin ilgisini çekiyorsanız, bu durum marka sadakatini artırır ve pazarlama çabalarına katkıda bulunur. Tedarikçilerle bağlantı kurarsanız, bu durum tedarikçilerinizle bağınızı güçlendirir ve tedarikçilerinizin çalışanlarının sosyal sorumluluk projelerindeki katılımının artırmasını sağlar. Platform, herkesin dijital olarak tek bir platformda toplanmasına yardımcı olur, etkileşimleri takip etmeyi ve toplu etkiyi raporlamayı kolaylaştırır.
Markasını öne çıkartmak isteyen ve platformun sadece belli bir topluluğa açık olmasını tercih eden şirketler için de bir çözüm bulduk Şu anda bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Fakat şimdiden, sunduğumuz bu markaya özel platform çözümünün ilk versiyonunu kullanmaya başlayan Aster Foundation, memnuniyetini herkesle paylaşıyor.
“Selin ve Goodsted takımı ile çalışmayı çok sevdik. Vizyonuna bağlı kalırken, esnek olma konusunda inanılmaz bir iş yaptığınızı düşünüyoruz. Bu, inanilmaz ekibinin ve liderliğinin de kanıtı. Aster Vakfı geniş ailesine böylesine yetenekli bir organizasyonu da kattığımız için çok şanslıyız! Sizleri çok tebrik ediyoruz ve uzun yıllar birlikte çalışmak için heyecanlıyız. Şimdiye kadar yaptığınız her şey için teşekkürler.” Cameron Kinsella, Aster Vakfı Direktörü
Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve özellikle 17. hedef işbirliğinin önemini vurguluyor. Toplumların, organizasyonların ve şirketlerin işbirliği yapmasının ve bireylerin katılımının önemi de aşikar. Goodsted platformu üzerinden şirketler ve organizasyonlar sosyal etki ölçümü ihtiyaçlarına bir çözüm yolu bulurken, aynı zamanda bu platformu kullanan diğer üyeler ile de etkileşim sağlama imkanı buluyorlar.
Goodsted’de sistem nasıl işliyor?
Goodsted’e bireyler kayıt olduktan sonra, yetenekleri ve ilgi alanları hakkında profillerini dolduruyor..Biz de böylelikle, bu bilgilere göre platformda varolan fırsatları yaptıkları tercihlere göre onlara sunabiliyoruz.
Aynı zamanda, platformu gezip varolan fırsatlar ve üye proje ve organizasyonlar hakkında da bilgi alabiliyorlar. Platformda olan etkileşimleri yapılan yardımları ve başarı hikayelerini de haber kaynağı kısmından takip edebiliyorlar. Gerçekleştirdikleri etkileşimlerin özetini de kolayca görüp, oluşturdukları sosyal etki portfolyosunu çevreleriyle paylaşabiliyorlar.
Organizasyonlar ve şirketler için de üyelerini kolayca davet edebilecekleri bir ortam sunuyoruz. Etkileşimleri üye yönetimi alanından takip edip, gerçekleşen aktivitelerini ve başarı hikayelerini kolayca raporlayabiliyorlar. Bu bahsettiğim özelliklerden bazılarını geliştirmeye devam etmekteyiz. Lansman sonrasında da müşterilerimizin ve kullanıcılarımızın geri dönüşlerini alarak geliştirmelere devam edeceğiz.
Önümüzdeki süreçte nasıl bir vizyonla ilerleyeceksiniz?
Goodsted’in vizyonu: sosyal ve çevresel kalkınma için en çok tercih edilen ve erişilebilir sosyal etki için işbirliği platformu platformu olarak toplumun her üyesinin olumlu değişime katkıda bulunduğu bir dünya yaratmak.
Bu yılın ikinci çeyreğinde Goodsted’i beta’dan çıkarıp, ürün lansmanını yapmayı planlıyoruz. Bu yılın son iki çeyreğinde de takımı daha da büyütüp, platformun globalde kullanılabilecek bir düzeye getirme üzerine çalışacağız. Bu yılki odağımız varolan müşterilerimize en iyi şekilde servis sunmak ve yeni müşterilerle buluşmak.
İlk aşamada İngiltere’ye odaklanıyoruz fakat en geç önümüzdeki sene, çalışanlarını ve paydaşlarını Goodsted’e dahil etmek isteyen organizasyonlar – yine İngilizce olarak - Goodsted’i kullanabilecek. Ülkelerden gelecek talebe göre farklı dillerde de de platformu sunabileceğiz Goodsted takımı olarak platforma ilgi duyan organizasyonları bizimle iletişimedavet ediyoruz.
Bu girişimde ailenizden destek aldınız mı?
Ailemin manevi desteği, girişimcilik yolculuğumda benim için çok değerli oldu ve çok şanslıyım ki bu konuda hep bana fazlasını verdiler. Ayrıca babam ve annemden genel olarak iş yapış konusunda, hukuki ve muhasebe ile alakalı konularda aklıma gelen sorular hakkında hep destek alırım. Maddi destek konusunda, çok şanslıyım ki girişimi başlatırken yaşama masraflarını karşılamama yardım ettiler ve geçen yıl nisan ayında olan yatırım turuna onlarda desteklemek amacıyla katıldılar.
2020 yılındaki öğrenimlerinizi nasıl özetlersiniz? Kendi girişimini başlatmak isteyen genç girişimcilere yararlı olabilecek bazı öğrenimlerinizi bizimle paylaşırmısınız?
Misyonunuzu erken bir aşamada paylaşma cesaretine sahip olun. Ürününüz veya hizmetiniz henüz tüm vaatleri yerine getirmemiş olsa da, size inananlar bu yolculukta size katılacaklar.
Goodsted’i sosyal medyada cesurca paylaşarak ve etkinliklerde konuşarak, temel misyonumuzla gerçekten bağlantılı olan ve uzun vadeli misyonumuzla özdeşleşen bireyler ve kuruluşlarla bağlantı kurmayı başardık. Ürünün ilk aşamalarında olmamıza ve hala yapılması gereken iyileştirmeler olmasına rağmen, bu erken erişim, çok değerli geri bildirimleri test etmek ve öğrenimleri uygulamamızı sağladı. Ayrıca güçlü bir ilk kullanıcı ve iş ortağı grubuyla bağlantı kurma imkanı bulduk.
Sektördeki kişilerle bir kahve içip sohbet etmekten (sanal olarak bile!) çekinmeyin. Size düşündüğünüzden daha fazla yardımcı olabilirler. Hepimiz son derece yoğun hayatlar yaşıyoruz ve salgın sırasında her zamankinden daha çok çalışıyor gibiyiz. Ancak bu yıl sanal olarak ağ kurmak için zaman ayırmanın ve LinkedIn’i meslektaşlarımdan bir şeyler öğrenmek için bir araç olarak kullanmanın değerini öğrendim. LinkedIn üzerinden takip edemeyeceğimiz veya zaman alıcı dikkat dağıtıcı gibi görünebileceğinden yanıt veremeyeceğimiz düzinelerce mesaj alıyoruz. Ancak bu mesajları yanıtlamak için zaman ayırmak ve kahve sohbetleri başlatmak, başka türlü hayal bile edemeyeceğim fırsatlara yol açtı. Geçen Şubat ayında JCDecaux’nun Nurture programı takımından bir LinkedIn mesajı aldım. Sundukları programdan tam olarak yararlanacak durumda değildim, bu yüzden mesajı kolayca görmezden gelebilirdim, fakat daha fazla öğrenip ilerisi için değerlendirebilmek için bir kahve içmek için zaman ayırmaya karar verdim. Yatırım aradığımızdan bahsettiğimde, yatırımcı sunumumuzu çevrelerindeki yatırımcılarla paylaşabileceklerini söylediler. Birkac hafta sonra Mariana Investments’dan ilgilendiklerine dair bir email aldım ve bu sürecin sonucunda da 150 bin sterlin değerinde yatırım almış olduk. Buradan çıkarılacak ders, ağ kurmanın ve ağımızı büyütmenin gücünü asla küçümsemektir. Dikkat dağıtıcı gibi göründüğünde veya hizmetlerini pazarlamak isteyen biri olduğunda bile – ilgilenmek için zaman ayırın – bu, bir sonraki dönüm noktasına ulaşmanıza yardımcı olacak bir fırsata yol açabilir.
Çevik olun – misyonunuza sadık kalmak kriz zamanlarında stratejilerinizi değiştirmenize olanak tanır. Covid-19 krizi vurduğunda, dünya altüst oldu ve şirketler maliyetleri düşürmeye başladı. Çoğu şirket, ana iş operasyonlarına odaklandı, yeni yatırımları azaltmak zorunda kaldı ve personellerine devlet desteğiyle izin verdiler. Evlerinde yalnız yaşayan bireylerin ortaya çıkan ekstra zamanda gönüllülük yapma istekleri daha da arttı. Aynı zamanda, birçok sosyal girişim ve kar amacı gütmeyen kuruluş ayakta kalmak için desteğe ihtiyaç duymaya devam etti.
Bu etkileşimi kolaylaştırabilecek bir platform olarak, gelir hedeflerimizi bir kenara koyarak ücretsiz olarak platformu herkese açtık. Covid-19 ile hep birlikte başedelim (Let’s Tackle Covid19 Together) adlı bir kampanya başlattık. Hizmetimizi herkese ücretsiz olarak sunmanın, finansal sürdürülebilirliğimize katkısı olmayacak olsa da,misyonumuz doğrultusunda toplumda olumlu etki yaratmanın en iyi yolu olduğunu hissettik. Ayrıca, platformu herkese açmak, beta platformumuz hakkında geri bildirim almamızı ve platformu iyileştirmemizi sağladı. Ayrıca bu kampanyanın bir parçası olan ‘İyi harcanan zaman’ (Time Well Spent) kampanyamız 30 sosyal girişimin isteklerini, yeteneklerini gönüllü olarak paylaşmak isteyen 100 den fazla kreatif profesyonelle birleştirdi. Bunun sonucunda Sosyal Amaç için Drum ödüllerinde (The Drum Awards for Social Purpose) yüksek derecede tavsiye edilen yılın kampanyası olarak yer aldı.