Önümüzdeki günlerde daha fazla duyacağımız bir konudaki ana başlıkları bugün paylaşmak istiyorum. 11 Aralık 2019 tarihli Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda Avrupa Birliği(AB)’nin önceki taahhütlerini daha geniş ve daha etkili bir şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlayan bir yol haritası olarak tanımlanabilir.
Bu yolla doğal kaynak tüketimi azaltılırken ekonomik büyümenin sağlanması ve 2050’de sera gazlarının net emisyon değerinin sıfırlanması hedeflerine ulaşmak için yeni stratejiler belirlenecek.
AB, özellikle sera gazlarının azaltılmasının büyük çaba gerektirmesi sebebiyle, büyük kamu yatırımları ve özel sermayeyi iklim ve çevresel eylemlere yönlendirmek için birtakım aksiyonlar alması gerekiyor. Mutabakatın bir diğer önemli boyutu da AB’nin işbirliği içinde olduğu ülkelerden bu kurallara uymasını bekleyecek.
1990-2018 arasında AB ekonomisi yüzde 61 büyürken sera gazları yüzde 23 azaltılabildi. Mevcut politikalarla devam edilmesi durumunda 2050’ye kadar ancak yüzde 60’lık bir azaltım sağlanabilecek.
AB, Aralık 2019’da AB Komisyonu tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakat ile 2030’a kadar karbon salımını yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise net-sıfır karbon salım hedefine ulaşmayı hedefliyor.
Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat” adını verdiği bu yeni büyüme stratejisi, sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye “karbonsuz bir ekonomi” modeli getirirken, ticareti de yeniden şekillendirmesi bekleniyor.
Avrupa Komisyonu, bu hedefe yönelik 1 trilyon Euro’luk bir yatırım planı açıkladı. AB mali araçları, kamu ve özel sektör yatırımlarını içeren bu yatırım planı önümüzdeki 10 yıl için ekonominin dönüşümünü finanse etmeyi amaçlıyor. AB’nin bu süreçteki öncelikleri; çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması, sanayide inovasyonun desteklenmesi, özel ve toplu taşıma sektörlerinde ulaşımın temiz, ucuz ve sağlıklı alternatifler ile sunulması, enerji sektörünün karbonsuzlaşması ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, binaların enerji verimli hale getirilmesi olarak sıralanıyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na göre AB; iklimsel anlamda öne çıkan zorlukları aşabilmek adına modern, kaynak verimli ve rekabetçi bir ekonomiye dönüşüm için büyüme stratejisine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyması gerekiyor. Mutabakat çerçevesinde 2030 iklim ve enerji hedeflerine ulaşmada yıllık yatırımın 270 milyar Euro olması gerektiği belirtiliyor. Bu kapsamda AB çağrıya çıktı. Çağrı kapsamında enerji başlığında 128 milyon Euro, binalarda enerji verimliliği için 60 milyon Euro, çevreci havalimanları ve limanlar için 10 milyon Euro, Tarladan Sofraya stratejisine destek olacak projeler için 74 milyon euro kaynak ayrıldı.
Avrupa Komisyonu Yeşil Mutabakat Çağrısı Türkiye’de, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı’nın ve Horizon 2020 Programı’nın iletişim kurumu olan TÜBİTAK tarafından yürütülüyor. 22 Eylül 2020 itibari ile açılan bu çağrı kapsamında pilot uygulamalar, yenilikçi ürünler, yeşil ve dijital dönüşümün yönetişimiyle ilgili öneriler, sosyal ve değer zincirlerinde inovasyonun destekleneceği belirtiliyor. Önümüzdeki günlerde bu başlıktaki çağrılar daha fazla takip edilecek gibi görünüyor.