Bu haftaki yazımda 4 farklı başlıkta yakaladığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum. Zeytin üreticisi tedirgin günler yaşıyor. Ege Bölgesi’nde Ocak sonunda etkili olan kar yağışı ve sonrasında oluşan don nedeniyle Gemlik, İznik, Karacabey, Kestel, Mustafakemalpaşa, Mudanya ve Osmangazi ilçelerindeki zeytin ağaçları büyük zarar gördü. Üreticiler bu kapsamda acilen destek bekliyor. Çiftçi bu kapsamda borçlarının faizsiz ertelenmesini istiyor. Öneri ise borçlarının faizleri silinerek, kalan borçları uzun süreli olarak yapılandırılması yönünde…
Borçların ertelenmesi ve yapılandırılması yeter mi? Bu da önemli bir başlık… Ürünlerinin bakımını yapmak ve hayatlarını idame edebilmeleri için maddi destek de önemli bir husus. Örneğin; 2020 ürünleri için verilen prim desteğinin arttırılması, dane desteği primi 1 TL olarak verilmesi bir çözüm olabilir. Zarar gören zeytin alanları için dekar başına destek verilebilir. Ayrıca zeytini zarar gören çiftçilerimizin üretime devam etmeleri için de ucuz kredi imkanı tanınması isteniyor. Yetkililer, aşırı soğuklardan zarar gören bahçelerde gereken incelemeyi yapması önemli.
Kiracıların yüzde 61’i umutsuz
Geçtiğimiz hafta Ipsos’un ev sahibi olma konusunda global kamuoyunun nabzını tuttuğu araştırma elime ulaştı. Katılımcıların yüzde 58’i yaşadıkları muhitte ev alma imkanlarının olmadığını düşünüyor. 29 ülkeyi kapsayan araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 61’i kiracı olarak yaşadıkları bölgeden ev alamayacakları düşüncesine sahip.
Araştırmaya göre, her beş kişiden neredeyse üçü yaşadıkları lokasyondan ev almaya maddi imkanlarının yeterli olmayacağını düşünüyor. Ev sahibi olma konusunda en ümitsiz ülkeler; yüzde 84’le Macaristan, yüzde 83’le Japonya yüzde 75’le Polonya, yüzde 68’le Arjantin ve yüzde 67 ile Rusya. Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 61’i yaşadıkları lokasyonda ev sahibi olmak konusunda karamsar. Yani yaşadığımız yerler ev sahibi olamayacağımız lokasyonlar… Para kiraya gidiyor!
Plastik sektöründe büyük kriz
2020 yılının son çeyreğinde artış trendine giren ve 2021 yılına da aynı trendle başlayan plastik hammadde fiyatları, tüm sektörlerin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Bunun iki önemli sebebi var.
Son dönemde salgının tekrar hız kazanması ile birlikte birçok petrokimya tesisi force majeur ilan etti ve üretimi kısma yoluna gitti. Polymer Comple Europe tarafından yayınlanan son istatistiklere göre 19 Şubat 2021 itibariyle 32 tesis üretimi kısma veya durdurma yoluna gitti. Eylül 2020’de bu sayının 10 civarında olduğu düşünülen arzın ne kadar hızlı kısıldığını daha net anlaşılacak.
Öte yandan tedarik zincirinin de bozulması navlun fiyatlarının artmasına sebep oldu. Uzak doğu ülkelerinden gelen ürünlerinin navlunu kısa bir zaman diliminde 5 katına çıkmış. Bu iki ana sebep sektörün ciddi bir arz şoku ile karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Ülkemizin plastik hammaddesinde %85’in üzerinde ithalata bağımlı durumda…
Yıllardır dile getirmekte olduğumuz hammadde de yerli üretimin gerekliliğini bir kez daha yaşıyoruz. Yurtiçi üretiminizin yetersiz olması arz güvenliğinizi dış etkenlere açık hale getirmek anlamına geliyor. Burada kritik nokta petrokimya tesislerinin hızla tamamlanması ve bunlara yenilerinin eklenmesi gerekliliği… Ayrıca son dönemde önemi hızla artan ikincil hammadde üretiminde de geri dönüşüm tesislerimizi zora sokacak uygulamalardan uzak durulması önemli. Ülkemizde sağlıklı bir toplama ayrıştırma sistemi kurulması gerekiyor. Devlet geri dönüşüm kavramına daha çok odaklanmalı.
Kira yardımı neye göre, kime, ne kadar veriliyor?
Sıcak gündem esnafta… Pandemi de yasakların kalkmasıyla birlikte uzun bir aradan sonra kuaför ve güzellik salonun kapısından içeri girdim. Sohbet ortamı beraberinde esnafın sıkıntılarını da birebir dinleme imkanı verdi. İşten çıkarmak zorunda kalmanın dışında kira yardımının gerekçe göstermeksizin red edilmesini dinledim. Pandemi süreci sonrasında İzmir’deki sel felaketinde büyük zarar görmelerine rağmen iki başlıkta da yapılan başvuruya hiçbir desteği bugüne kadar alamamış olmak esnafın belini bükmüş vaziyette. Fiyatları kriz nedeniyle arttıramayan ama buna karşılık bütün malzemelere zam gelmesinin yükünü de üzerinde taşıdıklarını anlattılar. Kira yardımı konusunda bugüne kadar kaç esnafa neye göre destek verildiğinin de bilgisi artık paylaşılmalı değil mi?