BİSİKLETTE ÜRETİM ÜSSÜ OLMAK İÇİN 10 PARAMETRE

SEDA-15

 

 

Geçtiğimiz günlerde Ekonom Dergisi’nde yayınlanan bisiklet dosyası araştımamda çıkan önemli başlıkları bugün sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Geçmişte bir çoğumuza sınıf geçme hediyesi olarak alınan bisiklet, sağlıklı yaşam bilincinin artmasıyla artık büyüklerin de ulaşım aracı olarak tercihi oldu.

Türkiye’deki bisiklet sektörü, bugünlerde birçok belediyenin bisiklet yolları yapması ve kiralama noktaları oluşturması ile büyüme hızını arttırdığını görüyoruz.

Bu süreçte yenilikçi ürünler talepteki ateşi körüklemiş durumda. Özellikle elektrikli ve katlanabilir bisiklet modelleri büyük ilgi görüyor. Rakamlarla sektöre baktığımızda pandeminin etkisiyle 2020 yılında 1,2 milyon adet olan bisiklet satışlarının 2021 yılında artarak devam etmesi bekleniyor. 1 milyar TL büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen sektörün, bu yıl 1,5 milyon adet satış rakamına ulaşması öngörülüyor. Özellikle yurtdışı talebindeki artış ile 2020 yılında 50 milyon Euro’yu aşan bisiklet ihracatının ise bu yıl yüzde 10 artacağı tahmin ediliyor.Talepteki artışla umutlanan sektör temsilcileri, Avrupa pazarındaki talebin Türkiye’yi üretim üssü yapabileceği fikrinde birleşiyor. Katlanabilir ve elektrikli bisikletler son dönemde gelişen bir trend olurken, elektrikli bisikletlerin(e-bisiklet) Avrupa’daki toplam pazardan aldığı pay yüzde 30′a ulaştı. Türkiye’de ise hedef önümüzdeki beş yılda yüzde 10 paya ulaşması.
Çalışmayı hazırlarken Avrupa pazarındaki gelişmelere de baktığımda Avrupa Birliği sınırları içerisinde yaklaşık 10-12 milyon adetlik e-bisiklet pazarının olduğu tahmin ediliyor. 2030′lu yıllarda bu rakamın 60 milyon âdete çıkacağı belirtiliyor. Türkiye’nin e-bisiklette Avrupa ülkelerinin ana tedarikçilerinden biri olabileceği vurgulanıyor.

Avrupa Bisiklet Endüstrisi Derneği’nin yaptığı çalışmalara göre Çin’in pazarda etkisiz hale gelmesiyle bu durumdan en çok yararlanacak ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Sektör, bugünlerde bu gelişmeyi fırsata döndürmek için çalışıyor. Öte yandan İzmir, bisiklet rotası konusunda önemli lokasyonlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Şehir, bu konudaki potansiyelini turizm alanında değerlendirmenin yollarını arıyor.

Sektör temsilcileri, dünyadaki bisiklet pazar büyüklüğünün 2024′de 62 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. 2019′da tüm dünyada 84 milyon adet elektrikli-hibrit bisiklet satılmış. Pazarda elektrikli bisikletlerin 2024′de 24.43 milyar dolar ile pazardan yüzde 38 pay alacağı öngörülüyor. En büyük pazar bölgesinin Asya ve Pasifik ülkeleri olacağı ifade ediliyor.

Bisiklet pazarının bu cazibesi otomobil markalarını da pazara çekti. Porsche 6 bin dolarlık lüks bisikletini piyasaya sundu. Mercedes, BMW, Audi pazarda yerini aldı. Bu markalar dışında en iddialı olanlardan birisi ise Bosch.

Peki bu süreçte Türkiye ne yapıyor? Sorusuna cevap aradığımızda; Türkiye, 2020 yılını 50 milyon Euro’luk bisiklet ihracatı ile kapattı. Sektör temsilcileri, ihracat hamlesinde özellikle ithal ara mamul İlave Gümrük Vergisi (İGV) ve gözetim oranlarında sektörün lehine yapılan ve yapılacak düzenlemeler ile daha da kuvvetleneceğinde birleşiyorlar. Ayrıca sağlık personelinin bisiklet kullanımına yönelik sosyal platformlardaki paylaşımlarının da talebi olumlu yönde etkilediğinin altını çiziyorlar.

Özellikle elektrikli bisikletler ve toplu taşıma araçlarına binme imkânı sunan katlanabilir bisikletler toplam satışlarda payını daha hızla artırıyor. Katlanır bisikletin toplu taşıma araçlarına entegre edilmesi bu kategorinin yıldızını parlatırken, sektör temsilcileri dağ, şehir, yol, yarış ve çocuk gibi kategoriler içinde elektrikli ve katlanabilir bisikletin payının artmaya devam edeceğinde birleşiyorlar.

Avrupa’da yıllık ortalama 20 milyon bisiklet satılıyor, bunun 13,6 milyonunu Avrupa kendi kıtasında üretiyor, kalanını ithal ediyor. Bu ithalatta Türkiye’nin en büyük rakibi Uzak Doğu ülkeleri. Elektrik destekli bisiklette ise ciddi artış dikkat çekiyor. Avrupa’nın 3,4 milyon alımı var, bunun 2,7 milyonunu kendileri üretiyor, 700 bin adette ithalat yapıyor. 700 bin adetlik pastadan Türkiye sadece 16 bin adet pay alabildi.

Türkiye’nin bisiklet sektöründeki fırsatı yakalaması için 10 parametre sıralanıyor. Bunlar YAN SANAYİ, KÜMELENME, PİL VE MOTOR, AKREDİTE LABORATUVAR, YABANCI SERMAYE, DEVLET DESTEKLERİ, İNSAN KAYNAĞI, MERDİVENALTI SORUNU, OTOMOTİVLE İŞBİRLİĞİ, HIZLI OLMAK…  Sektör bu başlıklarda yol alırsa önemli bir bisiklet üretim merkezi olmamız mümkün…