Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi, TBMM’ye sunuldu. Bu sene yeniden geleneksel bütçe bağlama töreni yapıldı. Törende gazetecilerin, geçen iki yıl bütçenin bağlanmadığını hatırlatması üzerine Naci Ağbal, “Bu sefer daha sıkı bağlıyoruz” esprisini yaptı. Hatırlayacaksınız 2 yıldır bu ritüel gerçekleştirilmemişti.
Bu hafta TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na gelmesini beklediğimiz bütçe görüşmeleri için uzun bir mesai süreci biz Ankaralı ekonomi gazetecilerini bekliyor. Bu görüşmelerde 2020 yılında özellikle icraatçı bakanlıkların yatırım planlarını görmemiz bir anlamda özel haber süreci için önemli bir dönem…
2020 bütçesindeki ana başlıkları hatırlayalım. Bütçe açığı 138,9 milyar TL, bütçe giderleri 1 trilyon 95,5 milyar TL, faiz hariç giderler 956,5 milyar TL olarak öngörülen 2020 yılı bütçesinde; gelirler 956,6 milyar TL, vergi gelirleri 784,6 milyar TL olarak tahmin edildi. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan 2020 yılı bütçesinde; mali disiplin, enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı ve iç tasarrufların arttırılmasına yönelik hedefler belirlendi. 2020 bütçesinin sunumunu yapan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın “Dengelenme, Disiplin ve Değişim” vurgusu dikkat çekici idi. Bugün ki dünya ve Türkiye’deki ekonomik koşulları göz önünde bulundurduğumuzda bu ne ölçüde gerçekleşebilecek bunu zaman gösterecek.
Ekonomide ‘Dengelenme, Disiplin ve Değişim’ yaklaşımına uygun olarak hazırlanan ve dengelenme çerçevesinde elde edilen kazanımların korunması -geliştirilmesi, üretim ve verimlilik odaklı sürdürülebilir büyüme ile adaletli paylaşımın kalıcı olarak tesisi 2020 yılı bütçesinin temel amacını oluşturuyor.
Ben bugün ki yazımda eğitim bütçesindeki çeşitlendirmeye dikkat çekmek istiyorum. Bütçeden eğitime ayrılan kaynağın her zaman olduğu gibi 2020 yılı bütçesinde ilk sırada olduğunu ve bu sene çeşitlendirilerek artırıldığını görüyoruz.
2020′de 176,1 milyar TL eğitime ayrıldı. Bütçenin yüzde 16,1′i eğitime gitmiş olacak. Eğitim bütçesinin ayrıntılarına baktığımızda; derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması hedefleniyor. Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, mesleki ve teknik eğitim atölye ve laboratuvarların modernizasyonu, tasarım ve beceri atölyelerinin kurulması, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesine yönelik yapılacak yatırımlara yönelik harcamalar eğitim bütçesinde önemli bir yer tutacak.
Öğrencilere eğitim desteği olarak toplam 26,4 milyar TL ayrıldı. Bunun 12,5 milyar TL’si burs ve öğrenim kredisi olacak. Taşımalı eğitim ve yemek yardımı için 4,5 milyar TL, engelli bireylerin eğitimi için 3,7 milyar TL, destekleme ve yetiştirme kursları için 1,8 milyar TL, özel okul eğitim ve öğretim desteği için 804 milyon TL, pansiyon desteği için 1,2 milyar TL, birinci öğretim ve açık öğretim harç desteği için 600 milyon TL ve ücretsiz kitap desteği için 1,3 milyar TL kaynak ayrıldı.
Öte yandan yükseköğretime yönelik bütçe harcamalarına baktığımız zaman 2020 yılında ayrılan bütçenin 50,7 milyar TL olduğunu görüyoruz. Bu rakam 2019 yılında 47,2 milyar TL idi. Bu yıl yükseköğretime erişim ve kurumsal kapasitenin artırılmasına yönelik önemli bir atılımın yapılacağının vurgulandığı 2020 bütçesinde; yükseköğretim sisteminin geliştirilmesinin en önemli önceliklerinden biri olarak bu çerçevede üniversitelere 50,7 milyar TL kaynak ayrıldı.
Evet, her yıl olduğunu gibi bu senede bütçeden en fazla payı eğitim alıyor. Ekonomik kalkınmanın anahtarı; eğitim… Ayrılan kaynaklar hafife alınacak ölçüde değil. Ancak bu kaynakların ne ölçüde verimli kullanıldığının da her sene bir rapor olarak sunulması gerekiyor. Zira dünya genelindeki eğitim kalitesi sıralamalarındaki yerimizde ilerleme değil gerileme olması bu analizi yapmamızın gerekliliğini bir kere daha ortaya koyuyor.
Kısacası; sadece bütçe ayırmak yetmiyor, bu kaynağı ne ölçüde verimli kullanıldığının da sorgulanması gerekiyor.