Kadınlar “cam tavan” denilen, iş hayatında yükselişlerini önleyen birçok faktörle erkeklere oranla daha fazla baş ediyor.
Tüm dünyada kadınlar ülkelerinin nüfuslarının yaklaşık yarısını oluşturmasına rağmen, bu sayısal eşitlik, çalışma hayatına yansımıyor.
Dünya genelinde erkeklerin işgücüne katılım oranı % 80 iken; bu rakam kadınlarda
% 50’ler seviyesinde. TÜİK verilerine göre Türkiye’de kadınların istihdama katılma oranı % 30 mertebesinde. O kadar destek programı, kadına öncelik projesi, kadın girişimci hamlesi ancak bu kadar ses getiriyor! Bu oran kadınların üst yönetim kademelerine çıkmasıyla daha da düşüyor.
Rakamlarla sürece baktığımda nisbi de olsa mutlu olduğum bir veri ile karşılaştım. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir çalışmaya göre, AB 27 ülkelerinde halka açık şirketlerin yönetim kurulu başkanlarının % 3’ü kadınken bu durum Türkiye için % 6’ya çıkıyor.
Kadın CEO’ların OECD ve BRIC ülkelerindeki temsiliyeti incelendiğinde, çalışmanın sonuçlarına göre söz konusu ülkelerde kadın CEO’ların ortalaması % 5’in altında. Finlandiya, Norveç ve Türkiye % 12 ve üzeri oranlarla en fazla kadın CEO’ya sahip üç ülke olarak dikkat çekiyor.
Türkiye’de 2018 yılında yönetim kurullarının tamamı erkeklerden oluşan şirketlerin oranı ilk defa % 40’ın altında kaldı. ‘Cam tavanı’ kırarak yönetim kurullarına seçilen 230 kadın BIST şirketleri yönetim kurulu üyeliklerinin % 8,3’ünü oluşturdu. Bu da işin güzel yanı…
2018 Türkiye’de Yönetim Kurullarında Kadınlar Raporu’nu incelediğimde yönetim kurullarında kadın oranı artıyor.
2018 yılında BIST yönetim kurullarına seçilen 421 kadın üyeden 222’si (%53) icracı olmayan ancak bağımsız olmayan üye, 131’i (%31) bağımsız üyeye sadece 68’i (%16) icracı üye oldu.
2018 yılında BIST yönetim kurullarında yer alan kadınların oranı % 13,9’dan % 15,2’ye çıkarak % 9,4 arttı. BIST-100 şirketlerindeki artış oranı ise % 7,6 ile geriden geldi. Yine de bu artış oranları 2012’den bu yana kaydedilen en yüksek artış oranları olduğu da gözden kaçmasın.
Öte yandan 2012’den itibaren kadın üyeler arasında şirketin hakim pay sahibi ailelerin üyeleri giderek azalırken profesyonel kadın oranı arttı. 2018’de 421 kadının % 45,6’sı hakim pay sahibi ailelerin üyeleri arasından seçildi. Yönetim kurullarına seçilen 230 kadın BIST şirketleri yönetim kurulu üyeliklerinin sadece % 8,3’ünü oluşturdu. Bu oran 2012’deki % 5,1’e kıyasla % 63 artışa karşılık geliyor.
SPK’nın önerdiği minimum kadın üye oranı olan % 25’i yakalayan 105 şirket tüm şirketlerin sadece % 26’sını oluşturuyor. En az üç kadın üyesi olan 42 şirket tüm şirketlerin sadece % 10,4’ünü oluşturuyor. 361 şirket henüz toplumsal cinsiyet çeşitliliğinin etkin fayda sağlayacağı bu eşiği aşabilmiş değil.
Araştırmalarda gösteriyor ki; yönetiminde kadın yönetici bulunduran kurumların kazanımlarına baktığınızda; büyük bir kurum olmanın işareti sayılıyor. Çalışanlar, daha çok çaba, daha iyi verim sergiliyor. Etkin bir önderlik oluşuyor. Müşteri hoşnutluğunda artış sağlanıyor. Kadınların erkeklere göre daha güçlü duygudaşlık kurma yeteneği, sorunları daha kısa sürede çözme olanağı sağlıyor. Kadınlar takım çalışmasına erkeklere göre çok daha yatkın. Kadınlar, duygusal zekâ, duygudaşlık yeteneği, çok yönlü düşünme olanağı ve iletişim yeteneğine sahip. Erkek yöneticiler daha çok sonuç odaklı çalışırken, kadın yöneticilerin süreç odaklı oldukları değerlendirilirken, kadın ve erkek yöneticiler karşılaştırıldığında kadınların daha çok ayrıntı üzerinde durdukları görülüyor. Erkeklerin otoriter tarzlarına karşın, kadınların insan odaklı ve destekleyici yönetim tarzları ön plana çıkıyor.
Kısacası, sadece destek programları, kongreler, zirveler ve 8 Mart’ta hatırlanmak yetmiyor. Fiiliyata geçmek ve bunu da rakamlara yansıtmak şart…
Not: Cam tavan sendromu: Kariyerin bir aşamasında takılıp kalma korkusu.