KORE VE ÇİN’İ GEÇTİK, AVRUPA’YA KAFA TUTUYORUZ

serkonder başkanı

Sera Konstrüksiyon, Donanım, Ekipman Üreticileri ve İhracatçıları Derneği(SERKONDER) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Kozan, Türkiye’nin bu alandaki başarısını “Kore ve Çin’i geçtik, Avrupa’ya kafa tutuyoruz” diye anlatıyor. Türk cumhuriyetleri, İran ve Rusya pazarında aranan bir konuma gelindiğine dikkat çeken Kozan, Türkiye’nin özellikle Özbekistan pazarındaki talebin yüzde 50’sine talip olduğunu anlatıyor.

İç pazardaki yatırımcıların ‘kümelenme’ modeline odaklanmasını öneren Kozan, ayrıca bol enerji atığının olduğu yerlerde yatırım yapılmasının önemine dikkat çekti. TİCARET Sohbetleri köşemin bu haftaki konuğu olan Halil Kozan ile açıklanan yeni Seracılık Teşvik Paketi’nin sektöre yansımaları, pazarda yaşanan gelişmeler, sorunlar ve yapılması gerekenler üzerine konuştuk.

Sera konstrüksiyon, donanım ve ekipmanı özelinde sektörü rakamlarla değerlendirir misiniz?

Son zamanlarda sektörde bir hareketlenme var, bu bizi mutlu ediyor. Ülkemizin sanayiden sonra en büyük yatırım yapılan sektörü konumunda. Ancak sektör ile ilgili doğru bilinen yanlışlar var. Türkiye’de 750 bin dekar seranın sadece 13 bin dekarı modern sera durumunda. Domates özelinde baktığımızda normal bir serada sezonda metrekareden 15-20 kilogram ürün elde edilirken, bu rakamın modern seralarda 60 kilograma kadar ulaştığını görüyoruz. Bu yüzden yeni sera yapılacaksa modern sera olması daha doğru. İstihdam olarak da her bir dekar serada bir kişi çalışıyor. Özellikle kadın istihdamına çok önemli katkı sağlıyor. Maliyetler konusunda da farklı değerler var. Bölgeye ve enerji maliyetine göre değişkenlik gösteriyor. Maksimum maliyet 45-50 Euro/m2 düzeyinde. Ziraat bankasının verdiği 10 000 000 tl kredi ile 40 000 m2 sera yapılabilir. Bu kapasitedeki yatırımda fizibl bir yatırımdır. Seralarda yanlış yatırım fizibilitesinden dolayı el değiştirmeler ile çok karşılaşıyoruz.

 

Geçen seneyi nasıl geçirdiniz?

Geçen sene, yurtiçinde yaklaşık olarak alçak tünel, tünel, plastik ve cam olmak üzere toplamda 20 bin dekar yeni sera yapıldı. Yeni desteklerle birlikte bu talepte artış olacağını düşünüyoruz. SERKONDER üyesi firmalar, özellikle ihracat pazarında Özbekistan ve Türkmenistan’a yaklaşık olarak 2500 dekar topraksız sistem modern sera ihracatı gerçekleştirdi. Bu noktada geçen senenin seracılık anlamında verimli geçtiğini söyleyebiliriz.

Yaşanan doğal afetler sonrasında sektöre yönelik özel bir teşvik paketi açıklandı. Paketi ve sektöre yansımalarını analiz etmenizi istesem…

Kimse doğal afetten fırsat yaratmak istemez ama oradaki yatırımcılarımız çok sıkıntılı bir süreç yaşadı. Bakanlık destek paketi ile ilgili uzun zamandır zaten bir çalışma yapıyordu. Bu destek sadece doğal afetten dolayı olmadı. Yerinde ve doğru uygulanan bir karardır.  Reel faizin yüzde 22 olduğu bir ortamda devlet yüzde 8 faizle kredi veriyor. Bu artık devletin verebileceği en minimum değerdir. Aradaki faiz farkını devlet karşılıyor. Bu kredinin ilk iki yıl ödemesinin olmaması, toplamda 5 yılda ödeniyor olması çok büyük bir avantajdır.

Devlet desteğini alıyorsunuz, 3 ay içinde ekim yapıyorsunuz ve 9. ayın sonunda elde ettiğiniz mahsul ile kasanıza para giriyor. Siz ilk iki yıl bankaya ödeme de yapmıyorsunuz. Burada önemli olan doğru noktada doğru yatırımı yapmanız. Böyle olursa yatırım 4-7 yıl içinde amorti oluyor. Toplamda 7 yıla yayılmış durumda. Siz sadece yüzde 25’ini kaynak olarak koyacaksınız. Kurallarına göre hareket etmeniz halinde ikinci bir yatırım dahi yapabilirsiniz.

-İlgi ne düzeyde?

SERKONDER üyelerini çok fazla yatırımcı aramaya başladı. Bu güzel bir gelişme.Yatırım da yapılıyor. İlgi yoğun. 100 telefon geliyorsa yüzde 20’si gerçek yatırımcı konumunda diyebiliriz.

-Dünya pazarındaki konumumuz nedir?

2019 yılı üyelerimiz ve bizim için fırsat yılı. Geçtiğimiz yıllarda birçok firmamız iç pazardaki daralma nedeniyle çok sıkıntılı süreçler yaşadı. Türkiye olarak son yıllarda özellikle Türk cumhuriyetleri ve Katar pazarına odaklandık. Özellikle Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan bandında önemli projelere imza attık. 2019 yılında bu teşvikler ile 2018 yılına göre yüzde 70 oranında büyüme öngörüyoruz.

-Firma sayısı ve sermaye yapısı itibariyle sektöre baktığımızda nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?

Bize üye olan firma sayısı 39. Bu firmaların tamamı yerli sermaye ve yerli teknoloji ile üretim yapmaktadır. Donanım ve konstrüksiyon olmak üzere sektörün genelinde 50 firma var. Eskiden yabancı sermayeli firma sayısının sektördeki oranı yüzde 50 iken; günümüzde yurtiçi pazarda yabancı meşeili firma sayısı yüzde 10’lar mertebesindedir. Yerli üreticilerimiz üretim kalitesi olarak çok iyi bir noktaya geldiler. Yerli üreticilerimizin yaptıkları seraların Avrupa’daki seralardan hiçbir farkı yok. Bu konuda önemli bir yol katettik.

Sektörde şirket birleşmeleri artabilir mi?

Şirket birleşmeleri olacaktır. Biz burada sektöre kümelenme modelini öneriyoruz. Bu sistem ile girdi maliyetleri azalacak. Enerji maliyetlerinin düşmesine neden olacak. Sektörün kümelenme modeliyle büyümesini destekliyoruz.

Türk toplumunda ‘küçük olsun benim olsun’ mantığı ön planda iken; kümelenme modeline sektörün yaklaşımı nedir?

Bizim sektörümüzde uygulanabilir bir model. Şu anda yeni yeni örnek olarak gösteriyoruz. Modelleri gördükçe insanlar kabul etmeye başlayacak. Yalova’da bunun çiçekçilik sektöründe başarılı bir modelini görüyoruz. Birleşelim, tek bir noktadan enerjimizi alalım, tek bir noktadan gübre alalım. Böylece üretim maliyetlerimizi düşürebiliriz.

-Yenileme yatırımları konusunda talep ne düzeyde?

Maalesef çok yok. Ancak bu doğal afetlerden sonra tamirat boyutunda bir talep geliyor. Bu da devlet politikası olmalı.

-Mühendislik ve yatırım danışmanlık alma düzeyinde bilinç ne düzeyde?

Günümüzde talep artışı var. Ama yeni yeni gelişmeye başladı.

-Sektörün rotasında hangi ülkeler var?

Özbekistan ve Türkmenistan talepte başı çekiyor. İran pazarı da talep ile dikkat çekiyor. Özbekistan, 3 yıl içinde 10 bin hektar,  13 yılda ise 50 bin hektar modern sera kurmayı hedefliyor. Bu pazardan Türkiye olarak büyük bir pay alacağımızı düşünüyoruz. Bu pazarın en az yüzde 50’sine talibiz.  Türkiye’nin 30 yılda geldiği noktaya onlar 13 yılda gelecek. Yeni pazar arayışlarımız var. Rusya ve Katar pazarını yakından takip ediyoruz. Hollanda, İspanya ve Fransa dünya pazarında söz sahibi. Bunlar Avrupa pazarına hâkim. O pazarı zorlayamıyoruz.

-KDV iadeleri konusunda sorun çözüldü mü?

Hayır. KDV, belimizi büküyor. Yurtdışı firmalarla rekabet konusunda zorlandığımız en büyük konu başlığı. Yabancı firmalar yüzde 18 fiyat farkı ile önde başlıyorlar. Birçok üyemiz bundan muzdarip. İş almamızı etkiliyor.

Bunun önümüzdeki dönemde çözüleceğini düşünüyoruz.  KDV iadelerini alma süremiz 3 ile 6 ay arasında değişiyor. Bu sorunları aşarsak yurtdışı projelerde daha da başarılı olabiliriz. 15 günde ödense bizim sektörün önü açılır.

-Yurtdışı destek talebiniz ne oldu?

Özbekistan pazarı üzerinden örnekleme yapmak gerekirse; bu pazarda Türk firmalarına güveniliyor. Türk sera üreticilerinin projeleri Kore ve Çin üreticilerinin önünde Avrupa’nın sadece bir tık gerisinde olarak görülüyor. Kısacası Kore ve Çin’i geçtik, Avrupa’ya kafa tutuyoruz.

Bölgesel olarak talebin arttığı illerimiz var mı?

Soğuk iklimde olan bölgelerden çok fazla talep geliyor. Jeotermal dışında enerji santrallerine ve kömür havzalarına yakın bölgeler, bol enerji atığının olduğu yerlerde yatırım yapılmasına odaklanılmalı. Çünkü üretim maliyetinin yüzde 40’ı enerji maliyetidir. Yatırımları yaparken, 12 ay seracılık yapacak şekilde bir politika ve yatırım modeline odaklanılması gerekiyor.

-SERKONDER olarak bu seracılık teşvik programına %15 indirim desteği kararı aldınız. Talep ne düzeyde?

Üyelerimizin yüzde 90’ı bu projeye destek veriyor. Ziraat Bankası’nın açıkladığı bir teşvik ile ilgili müracaat süreci devam ediyor. Bu süreç tamamlandıktan sonra Tarım Bakanlığı’nın hibe programları da açıklanacak. Bunların en erken yatırıma dönüşmesi Haziran ayından itibaren dönüşleri almaya başlarız.

Eklemek istedikleriniz…

Artık bütün yatırımcılar yerli sera konstrüksiyon ve donanım firmalarına güvensinler. Bizim yurtdışına donanım satan üyelerimiz var.  Türkiye’de çok başarılı firmalarımız var. Dışardan firma aramamıza gerek yok.